Her iki tarafın borçlularının malların haczinden sonra istihkak iddiasında bulunmamasının sıra cetveline itiraz prosedürü içinde satışa konu bu malların kime ait olduğunun çözümlenmesine engel olmayacağı, bu durumda mahkemece, satışı ve bedeli paylaşıma konu malların kime ait olduğunun istihkak kuralları ve 818 sayılı BK.’ nun 267. vd. madde hükümlerine göre çözümlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Sıra cetveline konu makine üzerine aynı gün saat 16.00’da haciz uygulandığı olayda; İİK.’ nun 79/1. maddesi gereğince icra dairesinin talepten nihayet 3 gün içerisinde haciz yapılacağı, talep ve haczin aynı gün uygulandığı, dolayısıyla icra müdürlüğünün aynı gün haczi yapma olanağı bulunduğu bir aşamada dosya için başka bir icra müdürlüğü elamanını görevlendirmeye zorlanamayacağı, aynı gün uygulanan hacizlerde, diğerinden daha önce saat ve dakika olarak uygulandığı tespit edilen haczin ilk haciz sayılacağı ve bu durumda aynı memur tarafından aynı gün yapılan hacizler bakımından uygulanan kuralın burada uygulanamayacağı, dolayısıyla şikâyetçinin haciz tarih ve saati dikkate alındığında 1. sıra alacaklıları arasında değerlendirilmemesi ve 2. sıraya alınmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
Mahkemece, şikâyetçinin borçlu aleyhine açtığı ve kabul edilen tasarrufun iptali davasının karar tarihinin şikâyet olunanın borçlusu aleyhine açtığı tasarrufun iptali davasından önce olduğu, bu durumda şikâyetçinin hacizlerinin daha önce kesinleşmekle, İİK.’ nun 100. maddesine göre şikâyetçinin sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiği gerekçesiyle, şikâyetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Sıra cetvelinde belirlenen miktarın aynına ilişkin bir itiraz söz konusu olmadığından mahkemece işin esasına girilip, bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleye dayalı yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasının gerekeceği-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttüklerinin iddia edildiği- Nafaka ilamları tarafları bağlarsa da, İİK. mad 101 gereğince, bu hususta kötüniyetin korunmayacağı belirtildiğinden ve bu ilam üçüncü kişileri bağlamayacağından mahkemece, alacağın gerçek olup olmadığının tartışılması, davalı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkinin ve davalının alacağının doğum tarihinin değerlendirilmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin iş sahibi başvuru adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi başvuru tarihi, davalının haczinden önce olduğundan davalı alacaklıya 1. sırada yer verilmesinin doğru olmadığı-
Genel mahkemede görülen davada sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi mümkün olmayıp, sadece sıra cetvelinde davalıya ayrılan satış bedelinin dava masrafları da dahil edilmek üzere davacıya ödenmesine, kalan paranın ise davalıya ödenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Şikayet olunan alacaklı, hem taşınmazın eski maliki, hem de yeni maliki aleyhine takip yaptığı için, tasarrufun iptali davası da olsa, taşınmazın devir tarihi itibariyle, daha önceden ihtiyati haciz konulduğundan birinci sırada olması gerektiği- Tasarrufun iptali davasında kararın kesinleşmesine gerek olmadan satış istenebileceği, tasarrufun iptali davası açan alacaklıya karşı sonradan lehine ipotek tesis edilen veya haciz uygulayan alacaklıların iptal edilmiş tasarruf oranında davayı kazanmış alacaklıya karşı önceliğinin bulunmadığı-
Davaları kabul edilen şikâyetçiler lehine maktu vekâlet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, bu konuda yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Şikayet olunanın alacağının ipotek kapsamında olup olmadığının belirlenmesinin, icra mahkemesinin görevi kapsamında olup, alacağın esasına ilişkin bir itiraz bulunmadığından davaya icra hukuk mahkemesinin bakması gerektiği-