Davalı yanın takibine dayanak çeklerinin ibraz tarihi davacı alacağını takip dayanağı kıldığı çekin ibrazından önce olduğu ve sonraki alacak bakımından muvazaa yaratılamayacağından muvazaa sebebine dayalı sıra cetveline itiraz davasının reddi gerekeceği-
Bir tüzel kişiliğin vergi borcundan dolayı onun temsilci ve ortaklarına hangi şartlarla müracaat edilebileceği Vergi Usul Kanunu'nun 10 ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35 ve mükerrer 35. maddesinde gösterildiği-Kendisine sıra cetvelinde pay düşmeyen alacaklılara şikayetin yöneltilmesi doğru olmadığından, bunların giderlerden sorumlu tutulmasının hatalı olduğu-
Sıra cetvelindeki sıraya yönelik şikayetlerde, şikayet olunan hususların mahkemece çözümlenmesi ve düzenlenen sıra cetvelinin değiştirilmesinin teminen iptale karar verilmesi gerekeceği-İcra mahkemesince Türk Ticaret Kanunu'nun 1235, 1247 ve 1257. maddeleri ve alacaklıların alacak kaynakları da dikkate alınarak ihalesi yapılan geminin satış bedelinin hangi alacaklıya ne öncelikte ödeneceği, yani paylaşımın ne şekilde yapılacağının açıkça gösterilmesi gerektiği-
Asliye hukuk mahkemesince taşınmazın tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir ve İİK. mad. 281/2 gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, ihtiyati haciz şerhinin sehven işlenmediğinin anlaşıldığından, taşınmazın tapu kaydındaki şerhin, sadece ihtiyati tedbir şerhi değil, aynı zamanda ihtiyati haciz şerhi olduğu- İİK. mad. 281/2 uyarınca uygulanan ihtiyati haczin, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği- Mahkemenin tasarrufun iptali davasının ilk kabul kararının tarihinin, şikayet olunanın ihtiyati haczinin, kesin hacze dönüştüğü mahkemenin tasarrufun iptali davasını kabul kararı tarihinden önce olduğu ancak sonra kabul edilen davanın kesinleşmiş olduğu, İİK. mad. 268 ve 100. maddeleri uyarınca, ihtiyati haczin tatbikinden sonra kesin hacze dönüşmeden önce aynı malları diğer alacaklı tarafından haczedilirse, ihtiyati haciz alacaklısının sonraki hacze aynı derecede iştirak edeceği, taşınmaz üzerine ilk ihtiyati haczin şikayetçinin alacaklı olduğu davadan konulduğu, şikayet olunan lehine sonra konulan ihtiyati haczin önceki ihtiyati haciz kesinleşmeden konulmuş olması nedeniyle aynı derecede iştirak edeceği-
Sıra cetveline itiraz davasında, şikayetçinin satış tarihi itibariyle kesin alacak miktarı belirlenerek, sonucuna göre bu alacak miktarını paylaştırmada gözeten bir sıra cetveli düzenlenmesi gerekeceği-
Aynı sıra cetveline yönelik farklı şikayetler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmasının, kararların infazında da şüphe ve tereddütlere neden olarak uyuşmazlıkların uzun süre devam etmesi ihtimali doğurabileceği, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun kararında, bir yargı çevresinde aynı düzeyde bulunan birden fazla mahkemenin, davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılacağının belirtildiği- Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ tarihinin ilgili İcra Müdürlüğü'nden sorulması, İcra Müdürlüğü tarafından tebliğ belgesinin bulunamaması halinde PTT idaresi ile yazışma yapılarak tespitinin istenmesinden sonra, ihtiyati haczin hangi tarihte kesin hacze dönüştüğü belirlenerek karar verilmesi gerekirken, ihtiyati haciz müzekkeresinin üçüncü kişiye ulaştığı tarihin kesin haciz tarihi olarak kabulünün doğru olmadığı-
Mahkemece, ilk haciz asıl ve birleşen dosyada şikayetçinin haczi olmakla sıra cetvelinin şikayetçinin takip dosyasında düzenlenmesi gerektiği ve asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan bankanın takibinin kambiyo senedine dayalı olarak başlatıldığı ve İİK.'nın 100. maddesinde belirtilen ve ilk hacze iştiraki sağlayan belgelerden herhangi birine dayanmadığı gözetilerek asıl ve birleşen dosyada şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı olarak şikayet olunan bankanın ihtiyati haczinin 5 günlük sürenin geçmesiyle kesinleştiğinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
"Davalı lehine düzenlenen üst sınır ipoteği ile ilgili akit tablosunda "0" olarak gösterilen faiz oranına aykırı olarak asıl alacağa faiz eklenerek ve üst sınır ipotek limiti aşılarak, davalıya pay ayrıldığı" iddiasına dayalı itirazın alacağın doğumuna ve esasına yönelik olmadığı- İpoteğin bir üst limit ipoteği olup olmadığını belirlemenin icra mahkemesinin görevine girdiği-
Ayrıca sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK'nın m. 17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekeceği, bu durumda mahkemece, paylaştırmanın nasıl yapılacağının gerekçede gösterilmesi gerektiği gözetilerek, gerekçe kısmında bilirkişi raporu doğrultusunda paylaştırmanın nasıl yapılacağının açıklanması gerekirken, hüküm fıkrasında paylaştırmanın nasıl yapılacağının gösterilmesinin, HMK'nın hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin 297/2. maddesine aykırı olduğu gibi, icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmadığı-
Konut ve araç kredisi gibi tüketicinin şahsi ihtiyacını karşılayan varlıkları edinme amacıyla kullanılan krediler için gösterilen teminatların, kural olarak sadece bu kredilerden doğan borçlar için teminat teşkil edeceği, bu borçların sona ermesi ile araç ya da konut üzerindeki rehin haklarının sona ereceği; banka müşterisinin diğer ticari kredi borçlarının teminatı olarak kullanılamayacağını, borçlunun hem bedeli paylaşıma konu binek otomobil için ve hem de ticari işleri için krediler kullandığı, bedeli paylaşıma konu araçtan kaynaklanan borcunu ödediği anlaşıldığından, araç üzerindeki rehnin, bankanın ticari kredi ilişkisinden doğmuş veya doğacak alacaklarının teminatını teşkil etmeyeceğinin kabulü gerektiği-