Bankanın alacağının -4389 sayılı Bankalar Kanunu’na 5020 sayılı yasayla eklenen Ek 5 nci madde çerçevesinde- tahsili için, “üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine sonuç doğurmamak” şartının arandığı- İlk kesin hacizden önce konulan ihtiyati hacizlerin, IİK’nın 100’üncü maddesindeki koşulları taşıyıp taşımadıkları kararın gerekçesinde açıklanmadan ilk kesin hacze iştirak ettirilmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Bedeli paylaşıma konu mal için konulan haczin düşüp düşmediğinin her dosya için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği- Hacizlerin yenilenmesi hâlinde yenilenen haczin, yenilendiği tarih itibarıyla yeni bir haciz olduğu ve ilk haczin devamı niteliğinde olmadığı, yenilenen haciz tarihinin, ilk konulan haciz tarihinden itibaren sonuç doğuracak şekilde kabul edilemeyeceği- Sıra cetvelinde sadece kendilerine pay ayrılan alacaklıların değil, tüm alacaklıların gösterilmesi gerektiği-
Kamu alacaklarının imtiyazlı olarak sıra cetvelinin 3. sırasında kaydına ilişkin 6183 sayılı Kanunun 21/III. hükmünde öngörülen düzenleme 30.03.2006 tarihinde yapılmış olduğu, bu tarihten önce yapılan sıra cetvellerine bu düzenlemenin uygulanamayacağı-
İİK. 142/1 hükmüne göre, cetvel suretinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde dava açarak cetvel münderecatına itiraz edebileceği, yedi günlük sürenin hak düşürücü süre olduğu, mahkemece kendiliğinden gözetilmesinin gerekeceği-
SGK alacağının, kamu alacağı olması nedeniyle 6183 SY. 21/1 maddesi gereği ilk hacze iştirak hakkının bulunduğu, satış bedelinden garameten yararlandırılacağı-
Davalı alacaklı ile takip borçlusu arasında borsaya kayıtlı alım-satım olması, takibin vadeden epey sonra ve senetteki borç miktarını karşılayan alacak oluştuktan sonra başlaması, borçlunun yaptığı alım satımlara ilişkin müstahsil makbuzlarını Ticaret Borsasına stopajı da ödeyerek sunması nedeniyle senetteki alacağın gerçek olduğu sonucuna varılacağı-
Her zaman düzenlenmesi mümkün olan bonoya istinaden icra takibinde bulunan alacaklının, bono tek başına alacağın varlığını kanıtlamaya yetmeyeceğinden, savunma tanık anlatımlarıyla da ispatlanamayacağından, alacağını ispatlamasının gerekeceği, aksi halde sıra cetvelinde kendisine ayrılan payın iptali ile sıra cetveline itiraz davasının davacısına, alacağı nispetinde ödenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi uyarınca davalıların hacizlerinin kesin haciz olduğu, 6183 sayılı kanunun 21'nci maddesi uyarınca, davacının ilk haczine iştirak ettikleri belirtilerek davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Alacağın temlikinden sonra temlik edenin alacak üzerinde tasarruf yetkisi kalmadığı, alacağın temlik edenin alacaklıları tarafından haczinin temlik alana karşı ileri sürülemeyeceği-