İİK. 363. maddesinin 10. bendinde sıra cetveline dair şikayet ve itirazların temyiz olunabileceğinin açıkça belirtildiği, temyiz edenin alacağının miktar olarak da temyiz sınırını aştığı durumlarda kararın temyiz edilebileceği-
Satıştan önce haciz koyduran vergi dairesinin ilk hacze iştirak edeceği-
İhtiyati haczin borçlunun şikayetinden vazgeçtiği tarihte kesinleşeceği ve icra müdürlüğünce bu kesinleşme tarihi nazara alınarak sıranın belirlenmesinin gerekeceği-
Davacı banka alacağının 4389 Sayılı Bankalar Kanununun Ek 5. maddesi ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunun geçici 13. maddesi kapsamında sayılmasının, yani 6183 SY hükümlerine göre tahsilinin mümkün olmasının, aleyhine şikayet olunanın muvazaadan ari haklarına halel getirmeme şartına bağlandığı-
İİK. 268/1 maddesine göre ihtiyaten haczedilen mallar, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından bu kanuna veya diğer kanunlara göre haczedilirse, ihtiyati haciz sahibi alacaklının, bu hacze 100. maddedeki şartlar dairesinde kendiğilinden ve muvakkaten iştirak edeceği, bu hükme göre; öncelikle ilk kesin haczin belirlenmesinin gerekeceği, sonraki hacizlerin İİK. 100. maddesindeki koşulları taşımaları halinde ilk kesin hacze iştirak edebilecekleri, bu nedenle mahkemece ihtiyati hacizlerin kesinleşme tarihlerinin esas alınmasının gerekeceği-
Haciz tarihinden itibaren iki yıllık (şimdi 1 yıllık) yasal süre içerisinde satış avansının yatırılması durumunda haczin düşmeyeceği, sıra cetveline şikayet davasının reddinin gerekeceği-
Bir satış dosyasından konulan haczin sonradan bu dosya ile bileştirilen diğer alacakların ödenmesine tahsis olunamayacağı-
İhtiyati haczin kesinleşmediğinden bahisle sıra cetveline alınmamasının yasanın açık düzenlemesine aykırı olacağı-
İİK. 142. Maddesine göre, cetvel suretinin tebliğinden itibaren yedi günlük süre içinde sıra cetveline itiraz edilebileceği, bu ilkenin alacaklılara her bir mal ya da malların satışı sonrasında düzenlenen sıra cetvelleri bakımından müstakil ve yeni bir itiraz hakkı sağlayacağı, önceki bir satışta alacaklılar aynı olsa dahi sıra cetveline itiraz edilmemesinin zımnen kabul anlamına gelmeyeceği-
İncelenen defterlerden alacağın varlığının tespit edilmesi durumunda, defter kayıtlarında görünen alacakla takip konusu edilen alacak farklı olsa da, kısmi muvazaadan söz edilemeyeceği-