Sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün alacağının varlığını iddia eden davalı alacaklı üzerinde olduğu-
Kefilin, eda ettiği şey nispetinde alacaklının haklarında ona halef olacağı, alacaklının ona ödeme yapan kefilin borçluya rücü hakkını kullanmasına yarayacak rehin senetleri ile ipoteği kefile devretme yükümlülüğünün bulunduğu-
Davacı banka alacağının 4389 Sayılı Bankalar Kanununun Ek 5. maddesi ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunun geçici 13. maddesi kapsamında sayılmasının, yani 6183 SY hükümlerine göre tahsilinin mümkün olmasının, aleyhine şikayet olunanın muvazaadan ari haklarına halel getirmeme şartına bağlandığı-
Bedeli paylaşıma konu rehinli araç için düzenlenen sıra cetveline esas alacakların, satış tarihi dikkate alınarak belirlenmesinin gerekeceği, bu tarihten sonra alacakta meydana gelen artışların rehin ya da haciz konusu malın bedelinden karşılanamayacağı-
Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca Yargıtay'ca da bu yolda karar verilebileceği-
Sıra cetveline itiraz davasında haciz tarihleri ve Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 21/1. maddesi gözönünde bulundurularak, satış bedelinin Vergi Dairesi ile davalı arasında garameten paylaştırılmasının gerekeceği-
Bedeli paylaşıma konu taşınmazın tapu kaydında davalının haciz tarihi olarak yazılı olan tarih, gerçekte haciz yazısının icra müdürlüğünden çıktığı tarih ise, haczin tapuya şerh edildiği tarihin esas alınmasının gerekeceği ve haczin hukuki sonuçlarının bu tarihte doğacağı-
Bedeli paylaşıma konu taşınmaz hakkında açılan izale-i şuyu davasının İİK. 106. maddesinde belirtilen süreyi (satış isteme süresini) durdurduğu, her ne kadar ilk satış düşmüş ise de, ikinci kez satışın istendiği tarihte davalının haczinin henüz ayakta bulunduğu durumda sıra cetvelinin geçerli olacağı-
Şikayetçinin hem şikayet edilenlerin alacağının esas ve miktarına hem de sıra cetvelindeki sıraya itiraz etmesi halinde,görevli mahkemenin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğu-
6183 sayılı AATUHK’un 21. maddesinin birinci fıkrasına göre, üçüncü şahıslar tarafından haczedilen bir mal kamu alacağı için de haczedilirse, satış bedelinin garameten taksim olunacağı, o halde, davacı alacağının davalı ile garameten taksimini teminen sıra cetvelinin iptaline karar verilmek gerekeceği-