Sıra cetveline yapılan şikayetler hakkında mutlaka sıra cetvelinin yapıldığı takip dosyasının ve ilgisine göre de şikayetin taraflarına ait takip dosyasının birlikte gönderilmesinin temyiz incelemesinin yapılabilmesinin ön koşulu olacağı-
Sıra cetvelinde bir alacaklıya pay ayrılabilmesi için, o alacaklının bedeli paylaşıma konu mal üzerinde mevcut bir haczinin bulunmasının gerektiği, somut olayda alacaklının haczinin ayakta olup olmadığının incelenmesinin gerektiği-
Taşınmazın hasar görmesi neticesinde, sigorta şirketi tarafından hasar ödemesi yapılmış ise; taşınmaza konulan hacizlerin tarihlerinin değil, sigortalanın hasara uğraması sonucu oluşan hasar bedeline konulan hacizlerin tarihlerinin dikkate alınmasının gerekeceği ve sıra cetvelinin buna göre yapılacağı-
Sıra cetvelinin iptali ile yetinildiği hallerde, karar gerekçesinin icra müdürüne yeni sıra cetvelini ne şekilde düzenleyeceği şeklinde yol göstermesinin gerekeceği-
Haciz yolu ile düzenlenen takiplerde kural olarak haciz tarihleri dikkate alınarak sıralama yapılırsa da, aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılar bakımından 206 ncı maddede yer alan sıralamaya uyulması gerekeceği-
Vergi alacağını 3. sıraya alan düzenlemenin, sıra cetveli yapıldıktan sonra yürürlüğe girdiği, yapılan sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu-
Sıra cetveline itiraz davalarında daha sonra gelen derece veya sıradaki alacak hakkında dava açılmasında hukuki yararın olmayacağı-
Sıra cetvelinde yer alabilmek ve sıra cetveline itiraz edebilmek için bedeli paylaşıma konu mal üzerinde satış tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haciz bulunması; hükmüne uyulan bozma ilamında şikâyetçinin haczinin satış tarihi itibariyle ayakta olup olmadığının, İcra ve İflâs Kanunu'nun 129/son maddesi hükmü de gözetilerek değerlendirilmesi gerekeceği-
Tapuya şerh edilen ihtiyati haciz kararının davanın karara bağlandığı gün kesinleşmiş olacağı-
Sıra cetvelinde hak sahibi görünen alacaklı payına düşen meblağı alırken, iadesinin gerekmesi halinde parayı, tahsil ettiği tarihten itibaren faizi ile birlikte iade etmeyi taahhüt ettiği- Dolayısıyla buradaki faiz temerrüt faizi olmayıp, yasadan kaynaklanan ve alacaklı tarafından daha önce bilinen ve ödenmesi taahhüt edilen bir meblağ olup, anapara niteliğinde olduğu, paranın şikayetçilere ödendiği tarihten itibaren faiz hesaplanması gerekeceği-