Sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilen diğer davada, bu dosyanın birleşen davacısı hakkında, kendisine pay ayrılmaması nedeniyle husumet yokluğu nedeniyle red kararı verilmesi durumunda, birleşen davacının taraf olmadığı davada oluşturulan hükmün, birleşen dosya davacısını etkilemeyeceği düşünülerek, bu davada TMK. 939 ve 940/2. Maddelerine yönelik iddialarının incelenmesinin gerekeceği-
Sıra cetvelinin düzenlenmesine esas ve satış tarihi itibarıyla hazırlanmış tapu kaydının celbiyle taşınmaz üzerindeki hacizlerin belirlenmesi, bu hacizlerin İİK.nun 106. ve 110. Maddeleri uyarınca düşüp düşmediğinin değerlendirilmesi, satış istemlerinin İİK.nun 59. Maddesindeki ilkeye de uygun olmasının gerektiğinin dikkate alınmasının gerekeceği, kararın eki saymaya imkan bulunmayan bilirkişi raporuna atfen hüküm kurulmasının bozma nedeni olacağı-
Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde hakimin, bu takdir hakkını duruşma yaparak kullanmasının kanunun amacına uygun düşeceği- Taraflar arasında ve aynı tarihli sıra cetveline ilişkin olarak mahkemede görülen diğer dosyaların birleştirilerek görülmesi gerektiği-
Sıra cetvelinin bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine ilk haczi koyan icra dairesince düzenlenmesinin gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde açılacağı, itiraz yalnızca sıraya ilişkinse görevin icra mahkemesinin olacağı-
Daha önce açılan tasarrufun iptali davasında verilen red kararının kesinleşmiş olması ve iptali istenen sıra cetvelinin, aynı tarafın daha evvel açtığı dava ile iptal edilen sıra cetveline konu paranın paylaşımına yönelik bulunması halinde, sıra cetveline itiraz davasının reddinin gerekeceği-
Taşınırlar üzerine konulan haczin, bir yıl içinde satış talep edilmemekle düşeceği, trafik siciline kayıtlı araçlar üzerine kayden ve fiilen haciz konulması arasında hukuken bir farkın bulunmadığı, hukukumuzda haczin yenilenmesi kavramının mevcut olmadığı, her haczin konulduğu tarih itibariyle yeni bir haciz niteliğinde olduğu-
Davalı alacaklı tarafından girişilen takibe dayanak kılınan ilamın alındığı davanın tarihinin, davacı yanca girişilen takipten önce olması durumunda davalı alacaklının hacze iştirak edebileceği-