Sıra cetveline itiraz davalarında daha sonra gelen derece veya sıradaki alacak hakkında dava açılmasında hukuki yararın olmayacağı-
Sıra cetvelinde yer alabilmek ve sıra cetveline itiraz edebilmek için bedeli paylaşıma konu mal üzerinde satış tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haciz bulunması; hükmüne uyulan bozma ilamında şikâyetçinin haczinin satış tarihi itibariyle ayakta olup olmadığının, İcra ve İflâs Kanunu'nun 129/son maddesi hükmü de gözetilerek değerlendirilmesi gerekeceği-
Tapuya şerh edilen ihtiyati haciz kararının davanın karara bağlandığı gün kesinleşmiş olacağı-
Sıra cetvelinde hak sahibi görünen alacaklı payına düşen meblağı alırken, iadesinin gerekmesi halinde parayı, tahsil ettiği tarihten itibaren faizi ile birlikte iade etmeyi taahhüt ettiği- Dolayısıyla buradaki faiz temerrüt faizi olmayıp, yasadan kaynaklanan ve alacaklı tarafından daha önce bilinen ve ödenmesi taahhüt edilen bir meblağ olup, anapara niteliğinde olduğu, paranın şikayetçilere ödendiği tarihten itibaren faiz hesaplanması gerekeceği-
Tebligat usulsüzlüğünün takibin tarafı olmayan şikayetçi tarafından ileri sürülemeyeceği, aleyhine şikayet olunanın ihtiyati haczinin kesin hacze dönüştüğü tarihten sonra haciz koyduran şikayetçinin haczinin aleyhine şikayet olunanın haczine iştirak edemeyeceği-
İcra satış bedelinden öncelikle müşterek masraflar ve motorlu taşıtlar vergisi alacaklarının öncelikle ayrılacağı-
Davanın hem esasa hem de sıraya yönelik olması durumunda davanın bütün olarak incelenmesinin gerekeceği, sıraya ilişkin itiraz hakkında görevsizlik kararı verilemeyeceği-
Tasarrufun iptali davası aynı nitelikte bir dava olup, malın üçüncü kişiye devrinin engellenip engellenmemesi, davacının hukuki durumunu değiştirmeyeceği, sonraki malikin (iptal edilen tasarruf konusu taşınmazı devralanın), tasarrufun iptali davasında davalı sıfatına haiz olduğu- Tasarrufun iptali davasına konu taşınmazın devri şeklinde ortaya çıkan tasarrufun, davacıya (alacaklıya) karşı ileri sürülemeyeceği, sonraki malikin (iptal edilen tasarruf konusu taşınmazı devralanın) borcundan dolayı konulan haczin davacıya karşı ileri sürülemeyeceği-
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumunun malları, alacakları, banka hesapları 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun bakımından Devlet malı hükmünde olup, alacaklarının imtiyazlı alacak niteliğinde olduğu-
Taşınır niteliğindeki aracın fiilen teslimi gerçekleştirilmeden siciline şerh verilmek suretiyle rehnedilebileceği, sıra cetveline yapılan itirazın bu kurala göre değerlendirileceği-