Şikayetçinin hem şikayet edilenlerin alacağının esas ve miktarına hem de sıra cetvelindeki sıraya itiraz etmesi halinde,görevli mahkemenin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğu-
Sıra cetveline itiraz davasının davalısının bir yıllık satış isteme süresinde satış istenmemesi durumunda haczinin düşeceği, şikayetin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davasının davacısının davalının takip dosyasında taraf olmadığından, bu dosyadaki ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğünü ileri süremeyeceği, davalının haczinin daha önce kesin hacze dönüşmesi durumunda sıra cetvelinin hukuka uygun olduğunun kabulünün gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davasında hem davanın konusuz kaldığından karar ittihazına yer olmadığına, hem de alacağın varlığının tartışmalı olduğu ile ilgili davanın reddine karar verilmesi durumunda bu durum, HUMK 381/2. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasının gerekeceği-
İlk kesin haczin yanında, SGK'nın ve Vergi Dairesi'nin ilk hacze garamaten iştirak ettirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Şikayetçinin haczedilen malların aynı mallar olmadığı, şikayet olunanın bedeli paylaşıma konu mallar üzerinde haczinin bulunmadığı ve hacze iştirak şartlarını da taşımadığı iddiasıyla açtığı davada, taleplerinin hiçbiri davalı alacağının hiç ya da gösterilen miktarda olmadığına yönelik olmadığından, sıraya yönelik olduğunda tereddüt bulunmayan şikayetin esasına girilerek karar verilmesi gerekeği-
İcra takibinde haciz yolunu terk ederek iflas yoluyla takibe dönüştüren alacaklının haczinin hükümsüz kalması nedeniyle, bu alacaklının açtığı sıra cetveline itiraz davasının reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İpotek bedelinin ödenmesinden sonra arta kalan satış tutarının şikayetçinin alacaklı olduğu dosyaya ödenmesi gerektiğinden bahisle sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Alacaklılara pay ayrılırken bedeli paylaşıma konu malın satıldığı tarihteki ana para, fer’iler ve takip masrafından oluşan toplam alacak miktarının hesaplanmasının gerekeceği, bu durumda mahkemece satış tarihi itibariyle alacaklıların alacak miktarının saptanması için bilirkişiden rapor alındıktan sonra karar verilmesinin gerekeceği-
