İİK.nun 100. maddesinin, dava tarihinin, haciz tarihinden değil,şikayet olunanın takip tarihinden önce olması şartını getirdiği-
Muvazaa sebebine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında borçlandırıcı işlemin tarihinin önem taşıyacağı,mahkemece davalı alacağının davacı alacağından daha önce doğduğu ve sonraki alacak bakımından muvazaa yaratılamayacağı düşünülmeden hüküm tesisinin isabetsiz olacağı-
Mahkemece, haciz tarihlerinin her bir dosya için net olarak belirlenmesinin ve bu tarihlerin ve ihtiyati hacizlerin kesinleşmesi bakımından da 264. maddenin dikkate alınarak inceleme yapılmasının gerekeceği-
Şikayetçi tarafından kambiyo senetlerine mahsus yolla ve ihtiyati haciz kararına müsteniden başlatılan takipte İcra Mahkemesi'nce şikayetçinin ihtiyati haczinin hangi tarihte kesin hacze dönüştüğü ve şikâyet olunanın haczinin hangi tarihte konulduğu; bu çerçevede şikâyet olunan vergi dairesi alacağının Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 21/I inci maddesindeki şartları taşıyıp taşımadığına bakılarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun özel hukuka tabi alacakları ayrık tutulduğunda, diğer alacaklarının Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edileceği, İİK’nun 206. maddesinde düzenlenen imtiyazlar kural olarak iflas tasfiyesi bakımından geçerli olup, somut olayda bu hükmün uygulanmasına yasal olanağın bulunmadığı, kurum alacaklarının haciz yolu ile takiplerde imtiyazlı olmayıp, sadece AATUHK’un 21/I. maddesi uyarınca ilk hacze iştirak imkanından yararlanacağı-
Şikayetçinin ikinci sıra alacaklısının takip dosyasındaki bonodaki imzanın müşterek borçluların miras bırakanına ait olmadığına ve üçüncü sıra alacaklısının alacağının muvazaalı biçimde oluşturulduğuna yönelik itirazı alacağın esasına ilişkin olup, bu iki davalı hakkındaki şikayetin tefriki ile görevsizlik kararı verilmek gerekeceği-
İcra ve İflas Kanunu'na göre başlanmış takip geri alınmadığından, bu Yasanın hükümlerinin uygulanması gerekeceği,5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun Geçici 3 üncü ve 141 inci maddelerine göre şikayet olunanın alacaklarına tanınan 20 yıllık zamanaşımı süresinin satış isteme süresi olarak değerlendirilemeyeceği-
İhtiyaten haczedilmiş olan bir malın -bu ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden- daha sonra başka bir alacaklı tarafından «kesin olarak» haczedilmesi halinde, ihtiyati haciz sahibi alacaklının bu haczi -30.7.2003 tarihinde sonra yapılacak ihtiyati hacizlerde; 100. maddedeki şartlar dairesinde- kendiliğinden ve geçici olarak katılacağı ve ihtiyati haczin icrai hacze dönüşmesinden sonra her iki alacağın aynı derecede hacze katılacağı (paylaştırmanın garameten yapılacağı)—
Borçluya ait bağımsız bölümün satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde vergi alacağının ilk hacze iştirak ettirilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-