İcra Müdürlüğü'nün dosyasında ihtiyati haczin kesinleşme tarihi 13.03.2009 olması gerekirken 11.03.2009 yazılmasının maddi hata olarak görülmüş olup HMK mad. 304 gereği bu husus mahallinde her zaman düzeltilebilecek nitelikte görüldüğünden bozma nedeni yapılmadığı, İİK mad. 366 uyarınca onanması gerektiği-
Aynı paraya ilişkin önceki sıra cetveline yönelik olarak, aynı nedene dayalı şikayetin kabul edildiği, şikayetçinin sair taleplerinin reddedilmiş olması nedeniyle aynı iddianın yeni sıra cetveline karşı da ileri sürülebileceği, tarafların borçlularının farklı kişiler olduğu, mahcuzun şikayetçinin borçlusuna ait bulunduğu gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Satış ilanının ve diğer işlemlerin yapıldığı göz önüne alındığında, dosyada bu amaçla bir miktar paranın bulunduğu sonucuna varıldığı, borçluya satış ilanının tebliğ edilememesi nedeniyle satışın düşürülmüş olmasının da haczin düşmesine sebebiyet vermeyeceği, bu durumda mahkemece gerekirse İİK’nun 18. maddesi çerçevesinde bu belirsizliklerin ilgili icra müdüründen sorularak ve dosya üzerinde inceleme yapılarak giderilmesinin gerekeceği-
İcra Mahkemesi şikayet yoluyla önüne gelen uyuşmazlıklarda duruşma açıp açmamak konusunda İcra ve İflas Kanunu’nun 18 nci maddesi uyarınca takdir hakkına sahipse de, sıra cetveline şikayet yoluyla itirazda takdir hakkını duruşma açmak yönünde kullanmasının uygun olacağı, İcra Mahkemesi'nce duruşma açılarak ve sıra cetvelinde pay ayrılan alacaklıya şikayet dilekçesi tebliğ edilerek, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece,davalı ile borçlu 3. kişi olan M.U. arasında icra mahkemelerinde ve genel mahkemelerde görülmüş ve kesinleşmiş kararlar olduğu, 3. kişi M.U. hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sonuçlanmış bir ceza kovuşturması bulunması nedeniyle davalı alacaklı ile dava dışı borçlunun mal kaçırma kastı ile anlaşmalı davranmadıkları kanaati ile davalı alacağının muvazaaya dayandığının kanıtlanamadığı, yapılan icra işlemlerine bir usulsüzlüğün olmadığı-
Genel kurulda alınan kararda geçen ve davalı kooperatif yönetimince hazırlanıp bu madde ile genel kurulda kabul edildiği anlaşılan kesin hesap cetvelinde davacı da dahil hiçbir üyenin gecikme faizi borcunun gösterilmediği anlaşıldığına göre, mevcut durum karşısında gecikme faizi borcunun bulunmadığının tespiti istemi ile ilgili açılan bu davanın konusuz kaldığı-
Talep, İcra ve İflas Kanunu'nun 142/3 maddesine dayalı olarak sıra cetvelindeki sırayı şikayet niteliğinde olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca sıra cetvelinin tebliğinden itibaren (7) gün içinde şikayette bulunulmasının gerekeceği, bu sürenin, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmesinin gerekeceği, ayrıca, bu şikayetin basit yargılama usulüne tabi olup, adli ara vermede de görüldüğü-
Cetvel suretinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde, her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava açmak suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebileceği-
Şikayet olunan bankanın ihtiyati haczinin borçluya ait aracın satışı sırasında kesin hacze dönüşmediği, bu nedenle ilk hacze iştirak edemeyeceği-