İİK'nun 100. maddesi hacze iştirakin tespitindeki ilkeleri belirlemiş olup, buna göre ilamlarda dava tarihinin esas alınacağı, mahkemece, ilk üç sıradaki şikayet olunanların alacaklarının giriştiği takip borçlunun itirazı üzerine durmuş olup, şikayet olunanların açtığı itirazın iptali davalarının dava tarihlerinin şikayetçinin alacağının takip tarihinden önce olduğu anlaşılmış olup, İİK’nun 100/2. maddesindeki hacze iştirak koşullarının araştırılarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, ikinci satışın düşürüldüğü 11.05.2007 tarihi ile satış avansının yatırıldığı 05.08.2009 tarihi arasında İİK’nun 106. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin dolduğu ve şikayet olunan alacaklının haczinin düştüğü gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun vefatı ve mirasçılarının mirası reddi üzerine tereke dosyasından ilamsız icra takibi yapan vergi dairesinin haczederek sattığı araç üzerine elde edilen paranın tamamının rüçhanlı rehin alacağına sahip şikayet olunana ödenmesinin isabetli olduğu, 6183 s. K. mad. 21/1, 21/3 ve İİK. mad. 206 uyarınca garameten paylaştırma yapılmayacağını-
Sıra cetvelinde ilk sırada yer alan şikayet olunanın satılan araç üzerine 29.03.2010 tarihinde haciz koydurduğu, yasal bir yıllık süre içinde avans yatırıp satış istediği ve borçlu aleyhine yaptığı icra takibinin usulüne uygun olduğu, şikayetçinin haczinin ise 26.10.2010 tarihinde konulduğu, sıra cetvelinin doğru olduğu-
Şikayet olunan tarafından ihtiyati haciz kararı alınarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliği üzerine ihtiyati haczin on günlük ödeme süresinin son günü tarihinde icrai hacze dönüştüğü gerekçesiyle şikayetlerin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline, şikayet olunan yönünden haciz tarihi düzletilerek icra müdürlüğünce yeniden sıra cetveli düzenlenmesine, verilen karara göre şikayetçi vekilinin haciz tarihinin düzeltilmesinde hukuki yararı bulunmadığından buna yönelik talebin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Şikayetçinin takibine dayanak teşkil eden ilamın dava tarihinin şikayet olunanların taraf olduğu takipten daha önce olduğu, şikayete konu sıra cetvelinin İİK’nun 100. maddesine aykırı olduğu, dolayısıyla şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Muvazaalı alacaklı olan şikayet olunana ayrılan paydan alacağı kadarının şikayetçiye, bakiye kısmının ise şikayet olunana ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
Sıra cetveline itiraz davalarının dava sonucunda hukuki durumu etkilenecek diğer alacaklılar aleyhine açılacağı ve bu davanın yargılaması sırasında, İİK.’nun 18/3. Maddesinde hakime tanınan takdir hakkının duruşma açılmak yönünde kullanılmasının uygun olacağı-
İcra mahkemesince, borçlunun iflas etmediği anlaşıldığından somut olayda İİK’nun 206. maddesinin uygulanamayacağı, şikayetçilerin takiplerinin işçi alacağına dayalı ilamsız takip olduğu ve İİK’nun 100. maddede belirlenen belgelere dayanmadığı, derece kararında süreler doğru belirlendiği gibi 2. sırada bulunan şikayet edilen vekilinin herhangi bir şikayetinin olmaması karşısında şikayetçilerin sırasının hiçbir şekilde değişmeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-