Şikayetin, 6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35. maddesindeki usul işletilmeden yapılan haczin geçersizliğinin tespiti ve sıra cetvelinin iptali istemlerine ilişkin olduğu, şikayet olunan tarafından Yenimahalle Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gönderilen 01.07.2010 tarihli kamu alacağından doğan haciz bildirisinde 4.371,71 TL alacak belirtilmesine rağmen sonradan kim tarafından ilave edildiği belli olmayan şekilde el yazısıyla imzasız olarak 751.509,63 TL vergi borcu olduğu yönündeki eklemenin geçerliliği ve uyuşmazlık konusuna etkisi tartışılmadan ve bilirkişi raporu alınmasından sonra savunulan 10.12.2009 tarihinde 86208 sayılı kararla şirketin mal varlığının araştırıldığına dair belgeler getirtilip ek bilirkişi raporu alınmadan eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin doğru görülmediği-
Vekilin sıra cetvelini kabul ettiğini bildirmesi karşısında şikayet hakkından feragat etmiş sayılan şikayetçinin işbu davayı açamayacağı gibi haciz tarihlerine göre sıra cetvelinin düzenlenmesinde bir usulsüzlük olmadığı-
Sıra cetveli düzenlenirken haciz tarihinin belirlenmesinde belirleyici olanın, haciz yapıldığının bildirilme veya bu yazıya verilen cevap tarihi değil sicile fiilen kayıt tarihi olduğu, sicile fiili kayıt tarihinin bilgisayar kayıtlarıyla İl Emniyet Müdürlüğü’nden sorulmadan eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Hükmüne uyulan bozma kararında şikayet olunan TMSF alacağı için konulan haczin düşüp düşmediğinin incelenmesi gerektiği belirtilmişse de mahkemece bu yönde inceleme yapılmamış olmasının doğru olmadığı-
Alacağın esas ve miktarına ilişkin itirazlarda, genel mahkemelerin görevli olduğu-
Sıra cetveline itirazda davalı alacağının, davacının alacağına zarar verdiği nisbette ona karşı ileri sürülemeyeceğinin kabul edileceği-
Mahkemece, tarafların defter ve belgeleri incelenerek çekin düzenlenme sebebini oluşturan alacağın doğum tarihi saptanmak suretiyle oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, borçluya ait hacizli malın satılıp satış bedelinin alacaklıların alacağını karşılayıp karşılamadığı belirlenmeden, sıra cetveline itiraz hakkının doğmayacağı-
Alacaklının, haczolunan mal taşınmaz ise hacizden itibaren iki sene içinde satılmasını isteyebileceği, bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı, alacaklının, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını avans olarak peşinen ödeyeceği, haczin düşmemesi için iki yıllık süre içinde yalnızca satış istenmesi yeterli olmayıp, satış giderlerinin de alacaklı tarafından yatırılmasının gerekeceği-
İİK’nun 268 ve 100. maddeleri de nazara alınarak 15.10.2009 tarihli sıra cetvelinin iptali ile bu takip dosyasında satış bedelinin tamamının şikayetçinin alacaklı olduğu İstanbul 12. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1772 sayılı dosyasına ödenmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-