Mahkemece, davalıya ait takipteki alacağın davalı ile dava dışı borçlu arasında ödünç sözleşmesinden kaynaklandığı, alacağın muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği-
Sıra cetvelinin kural olarak ilk kesin haczi koyan icra dosyasından düzenleneceği, sıra cetvelinin ilk haczi koyan icra dosyası dışında başka bir dosyadan düzenlenmesinin sıra cetvelinin iptali sebebi olduğu-
Şikayetçi Vergi Dairesi’nin satışa konu araç üzerine 01.07.2010 tarihinde haciz koyduğu, aracın da 23.08.2011 tarihinde satılarak paraya çevrildiği göz önüne alındığında şikayetçinin haczinin satıştan önce olması nedeniyle ilk hacze iştirak etmesinin ve satış bedelinin aralarında garameten paylaştırılmasının gerekeceği-
Somut olayda, şikayet sadece sıraya ilişkin olmayıp, şikayet olunanların ipotekli alacaklarının miktarı da çekişmeli olduğundan, icra mahkemesinin değil genel mahkemelerin görevli olacağı-
Sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde, kural olarak “davalıya ayrılan payın, öncelikle davacı alacağının ödenmesine tahsisine; artan tutar kalırsa davalıya bırakılmasına” şeklinde karar oluşturulması gerektiği- Mahkemece, kısmi ödemelerin ve açılmış olan tasarrufun iptali davasının değerlendirilmesiyle karar oluşturulması gerekirken, paylaştırmanın ne şekilde yapılacağını dahi göstermeyen, infazı kabil olmayacak ve karardan sonraki işlemlerin dahi icra müdürünün takdirine bırakacak şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu-
İİK'nun 100. maddesi hacze iştirakin tespitindeki ilkeleri belirlemiş olup, buna göre ilamlarda dava tarihinin esas alınacağı, mahkemece, ilk üç sıradaki davalı alacaklarının dava tarihlerinin 2005 yılı olduğu dikkate alınmayıp, şikayet olunan SGK'nun alacağının kamu alacağı niteliğinde olması sebebiyle 6183 sayılı Kanun'un 21/1. maddesine göre garameye girip girmeyeceği hususunun tartışılmaması doğru olmadığı gibi, HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırı olarak “davanın kabulüne” şeklinde infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmasının da doğru görülmediği-
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline alacağın varlığına ve/veya miktarına yönelik itiraza ilişkin bir davanın kabulü halinde, sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın dava masrafları da dahil olmak üzere davacıya, alacağı nispetinde tahsisine, varsa kalan paranın ise davalıya ödenmesine hükmedilmesinin, sıra cetvelinin iptaline karar verilmemesinin gerekeceği-
Somut olayda, davacı, davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, alacağın esasına itiraz ettiğine göre, davanın genel mahkemede görülmesinin gerekeceği-
Sıra cetveline ilişkin şikayette, borçluya ait taşınmazın Antalya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/6577 esas sayılı dosyasında satışı yapılmadan şikayet olunan tarafından kamu alacağına istinaden haciz konulduğunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun’un 21/1. maddesi gereğince şikayet olunan kamu haczinin bu hacze iştirak etmesinde ve aralarında satış bedelinin garameten paylaştırılmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Şikayetçi tarafça İİK’nun 100. maddesine aykırın olarak satılan malın tutarı vezneye girdikten sonra bildirimde bulunulduğundan, şikayetçinin hacze iştirak edemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddinin gerekeceği-