Sıra cetveline itirazda davalı alacağının, davacının alacağına zarar verdiği nisbette ona karşı ileri sürülemeyeceğinin kabul edileceği-
Mahkemece, tarafların defter ve belgeleri incelenerek çekin düzenlenme sebebini oluşturan alacağın doğum tarihi saptanmak suretiyle oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, borçluya ait hacizli malın satılıp satış bedelinin alacaklıların alacağını karşılayıp karşılamadığı belirlenmeden, sıra cetveline itiraz hakkının doğmayacağı-
Alacaklının, haczolunan mal taşınmaz ise hacizden itibaren iki sene içinde satılmasını isteyebileceği, bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı, alacaklının, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını avans olarak peşinen ödeyeceği, haczin düşmemesi için iki yıllık süre içinde yalnızca satış istenmesi yeterli olmayıp, satış giderlerinin de alacaklı tarafından yatırılmasının gerekeceği-
İİK’nun 268 ve 100. maddeleri de nazara alınarak 15.10.2009 tarihli sıra cetvelinin iptali ile bu takip dosyasında satış bedelinin tamamının şikayetçinin alacaklı olduğu İstanbul 12. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1772 sayılı dosyasına ödenmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Yargıtay 19. Hukuk Dairesince, TMSF’nin haczinin 16.04.2004 tarihli satışlardan sonra konulduğu, bu nedenle fonun kendisinden önceki hacze iştirak hakkının bulunmadığı, bu durum karşısında şikayetin reddinin gerektiği-
Mahkemece, davacı tarafça görevsizlik kararının kesinleştiği 07.02.2011 tarihinden itibaren yasal 10 günlük süre geçtikten sonra 28.04.2011 tarihinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenmesi karşısında davanın, HUMK'nun 193/3 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Şikayetçinin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 13. maddesinden yararlanmasının, ancak 3. kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine sonuç doğurmaması şartına tabi kılınmış olup, şikayetçinin 3. sıraya alınmasının hem 3. sıradaki alacak paylarını düşürmesi ve hem de 4. sıraya kalacak paranın azalması sonucunu doğuracak olması karşısında, somut olayda anılan hükmün uygulama kabiliyetinden söz edilemeyeceği-
1. sıradaki alacaklının kayden haciz tarihinin 16.12.2008, fiili haciz tarihinin ise 23.07.2009 olduğu, bu tarihten 1 yıl geçmeden 21.07.2010 tarihinde satış istendiği, böylece 1 yıllık satış isteme süresinin dolmadığı, diğer hacizlerin ise 1. sıradaki alacaklının haciz tarihlerinden sonra olduğu, sıra cetvelinde haciz tarihine göre yapılan bir yanlışlığın bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Sıra cetvelinde ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşme tarihi ve kesin hacizlerin ise infaz tarihleri dikkate alınarak gösterilecekleri, İİK’nun 264. maddesine göre ihtiyati hacizlerin kesinleşmesinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren ödeme süresinin geçmesi ile sağlanacağı-