Mahkemece,davalı ile borçlu 3. kişi olan M.U. arasında icra mahkemelerinde ve genel mahkemelerde görülmüş ve kesinleşmiş kararlar olduğu, 3. kişi M.U. hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sonuçlanmış bir ceza kovuşturması bulunması nedeniyle davalı alacaklı ile dava dışı borçlunun mal kaçırma kastı ile anlaşmalı davranmadıkları kanaati ile davalı alacağının muvazaaya dayandığının kanıtlanamadığı, yapılan icra işlemlerine bir usulsüzlüğün olmadığı-
Genel kurulda alınan kararda geçen ve davalı kooperatif yönetimince hazırlanıp bu madde ile genel kurulda kabul edildiği anlaşılan kesin hesap cetvelinde davacı da dahil hiçbir üyenin gecikme faizi borcunun gösterilmediği anlaşıldığına göre, mevcut durum karşısında gecikme faizi borcunun bulunmadığının tespiti istemi ile ilgili açılan bu davanın konusuz kaldığı-
Cetvel suretinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde, her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava açmak suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebileceği-
Talep, İcra ve İflas Kanunu'nun 142/3 maddesine dayalı olarak sıra cetvelindeki sırayı şikayet niteliğinde olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca sıra cetvelinin tebliğinden itibaren (7) gün içinde şikayette bulunulmasının gerekeceği, bu sürenin, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmesinin gerekeceği, ayrıca, bu şikayetin basit yargılama usulüne tabi olup, adli ara vermede de görüldüğü-
Şikayet olunan bankanın ihtiyati haczinin borçluya ait aracın satışı sırasında kesin hacze dönüşmediği, bu nedenle ilk hacze iştirak edemeyeceği-
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamına göre, şikayetçiye verilen geçici aciz vesikasının hacze iştirak yetkisi vermediği bu nedenle sıra cetvelinde parayı paylaşma imkanı bulunmadığı gerekçesiyle bu şikayetçinin şikayetinin reddine karar verildiği, kararın hukuka uygun olduğu-
Aynı taşınmazların satış bedelinin dağıtılmasına ilişkin önceki sıra cetvelinin iptaline dair kararın şikayetçi bakımından kesin hüküm teşkil etmesine göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının yerinde görülmediği-
Bir mal üzerine konulmuş hacizlerin, kural olarak surrogat denilen (sigorta tazminatı, kamulaştırma bedeli gibi) malın yerine geçen değerler üzerinde de devam edeceği, hakları haleldar olan alacaklıların, diğer alacaklıların sırasına ve/veya alacaklarının esas ve miktarına itiraz edebilecekleri; mahkemece, öncelikle davacının yangından önce (doğrudan menkuller üzerine) koydurduğu haciz konusu mallar için biçilen değerin toplam sigorta tazminatı içindeki kısmı belirlenmesi ve bu tutarın doğrudan davacıya verilmesi sağlanması, gerekirse haczedilen ancak sigorta eksper raporunda bulunmayan mallar hakkında raporu düzenleyen uzmandan bilgi alınması, bu kısım mallar hakkında bir açıklığın oluşmaması halinde, tarafların üçüncü kişi konumundaki sigorta şirketine gönderdikleri haciz ihbarnameleri çerçevesinde inceleme yapılması gerekeceği, bütün bu değerlendirmelerden sonra, davacı alacağının tamamına kavuşamıyor ve davalıya hâlâ para kalıyorsa davalı alacağının varlığına ve miktarına ilişkin inceleme yapılması, ispat yükünün kendisine düştüğü davalıya bildirilerek (HMK. mad. 31; HUMK. mad 75), davalıya alacağının varlığını ve miktarını ispatlayan belgeleri sunması için mehil verilmesi, varlığı anlaşılan tahsilatlar da göz önünde tutularak bir karar oluşturulması gerekeceği-
Şikayetçi bankanın alacağının ihtilaflı ve şarta bağlı olarak kabul edilip 4. sıraya kaydedilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı, taraflar arasındaki rehin sözleşmesinin masaya girmiş olan alacaklar yönünden dikkate alınmaması gerektiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İhtiyati haciz kararı 02.11.2010 tarihinde infaz edilen ve takibi de 08.11.2010 tarihinde kesinleşenin icra müdürlüğünün garameten paylaştırılmasına ilişkin kararına itiraz etmemelerinin şikayetçi bakımından kazanılmış hak sayıldığı, sıra cetveli düzenlenirken dosya hesabında satış tarihine kadar olan miktar nazara alınacakken, sıra cetveline esas alınan dosyalarda bu tarih itibari ile miktarı tespit edilmeksizin sıra cetveli yapılmasının doğru bulunmadığı- Kambiyo senedinin, İİK. 100' de sayılan belgelerden olmadığı-