Yediemin alacağının tüm alacaklıları ilgilendiren masraf olduğundan, MTV alacağına önceliğinin olduğu, ancak muhafaza için alınacak bu ücretin tespitinde Adalet Bakanlığına ait depo ve garajlarda muhafaza edilen mallar için alınacak ücret tarifesinin hakkında tebliğin 3 ve 4. maddeleri nazara alınması gerektiği dikkate alınarak sıra cetveli düzenlenirken yediemin için anılan tarifenin 4. maddesinde belirtilen azami haddi aşmayacak şekilde ücret belirlenmesi gerektiği ve bu belirlemede genel mahkemelerin görevli olduğu-
İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağladığı-Süresi içinde yapılan satış talebinin icra müdürlüğünce reddine karar verilmiş olması hâlinde, bu karar aleyhine şikâyet yoluna başvurulmasa dahi haczin ayakta olduğunun kabulü gerekeceği-
Muhafaza masraflarının tespitinde yedieminin kendi tarifesi değil Adalet Bakanlığının yediemin depoları ile ilgili tarifesi uygulanarak sonuca gidilmesi gerektiği; bu nedenle mahkemece bu tarife uyarınca yediemin deposunun alacağı belirlenip İİK’nın 138. maddesi uyarınca ödedikten sonra kalan miktar için alacaklılar arasında sıra cetveli yapılması gerektiği-
Birden fazla haciz ve dolayısıyla alacaklı bulunduğu durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle sıra cetveli yapılarak alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınması gerektiği- Açtıkları tasarrufun iptali davasında, mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğini ve bu kararın taşınmaz kayıtlarına işlendiğini ileri süren şikayetçi haciz alacaklısının geçerli haczinin bulunup bulunmadığı icra müdürlüğünce yapılacak sıra cetveline itiraz edilmesi halinde tartışılacağından, itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiği, bu aşamadan önce haczin geçerli olup olmadığının tartışılamayacağı-
Bölge Adliye Mahkemesinin kendi yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıkları kesin olarak gidereceği-
Avukatın sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı, kendi çalışması sonucunda müvekkilinin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkına haiz olduğu- Rüçhan hakkının "vekaletnamenin düzenlenme tarihine" göre, vekaletname umumi ise, iş sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi başvurma tarihine göre sıra alacağı- Başlatılan ilamlı takipte, şikayetçi, "alacaklı vekili" olarak borçlu iş sahibini temsil ettiğinden, şikayetçinin, iş sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi başvuru tarihinin, şikayet olunanların haczinden önce olduğundan şikayet olunan alacaklılara 1. ve 2. sırada yer verilmesinin hatalı olduğu, mahkemece Avukatlık Kanunu mad. 164/2 kapsamındaki sınırlar kapsamında kalmak kaydıyla, şikayetçinin alacağının rüçhanlı olduğu gözetilerek sıra cetvelinin düzenlenmesi gerektiği-
Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine ait olduğu, haczin talimatla uygulandığı hallerde ise, sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekeceği-
"Sıra cetvelindeki sıraya itiraza" ilişkin uyuşmazlıkların çözüm yerinin icra mahkemesi olduğu-
Muvazaa nedeniyle açılan sıra cetveline itiraz davasında, davalı/alacaklının savunmasında İİK mad. 94 uyarınca alacağının temini için borçlunun edinmediği taşınmazla ilgili olarak dava açtığını ve davasının kabul edilerek borçlunun taşınmazı üzerine haciz koydurduğunu ileri sürmesi ve borçlulara araç satışı yaptığını belirterek adi yazılı araç satış sözleşmesi ibraz etmesi, ayrıca borçlular tarafından davalı aleyhine ihalenin feshi ve şikayet dosyalarının da ikame edildiğini ileri sürmesi nedenleriyle mahkemece bu iddialar üzerinde durulması gerektiğinden, davalı/alacaklının İİK mad. 94 uyarınca ikame edilen dava dosyası, adi yazılı araç satış sözleşmesinde bahsedilen araçlara ait trafik tescil kayıtları, ihalenin feshi ve şikayet dosyaları celp edilip sözleşmelerin de sıhhati araştırıldıktan sonra muvazaanın varlığı konusunda yeterli inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe konu borcu ödeyerek icra dosyasını temlik alanın bu icra dosyasını bir başkasına temlik etmesi halinde, sıra cetvelinin muvazaa nedeniyle iptalini isteyen davacı, banka ve ilk temlik alan arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun iddia etmediğinden, ikinci temlikin muvazaalı olmasının, alacağın ilk temlik alan tarafından ödendiği gerçeğini değiştirmeyeceği ve bu nedenle davanın reddi gerektiği-