Şikayetçi vekilince, dört ayrı araç ile ilgili tasarrufun iptali davası açılmış olup, sıra cetvelinde de bu dört arac bedelinin paylaşımına karar verildiği hâlde sadece bir aracın sıra cetvelinde zikredilmemiş olmasının, şikayetçinin açmış olduğu tasarrufun iptali davasının şikayetçi lehine sonuçlanması hâlinde şikayetçinin zararına olacağı ve bu açıdan şikayette hukuki yararının bulunduğu-
Sıra cetveline ilişkin uyuşmazlıkta, mahkemece, aciz belgesine bağlı alacağa faiz işletilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinde davalıya acze bağlı miktar kadar pay ayrılması, bakiye kısmın davacı dosyasına ödenmesi doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği-
Alacaklı olan kişinin davalıdan 100.000,00 TL alacaklı olduğuna dair bono düzenlenmiş ise de borcun dayanağının nereden kaynaklandığı, davalılarca da ispat edilemediği, davalı tarafından paranın ne şekilde diğer davalıya ödendiği, buna dair banka dekontu, havale makbuzları dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle yapılan takibin muvazaalı olduğu kanaatine varıldığı-
Satış isteyerek satış avansı yatırdığı anlaşılan şikayetçinin haczinin ayakta olduğu ve ilk sırada yer alması gerektiği-
Şikayetçinin ... 2. İcra Müdürlüğünün 2013/11124 Esas sayılı dosyasında borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde 12.11.2013 tarihli kesin haczi mevcut olduğundan, 18.06.2014 tarihinde satış isteyerek satış avansı yatırdığı anlaşılmış olduğundan, şikayetçinin bu haczi ayakta olduğundan ve haciz tarihi itibariyle ilk sırada yer alması gerektiğinden, buna göre sıra cetveli düzenlenmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesinin doğru görülmediği-
İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görüleceği, anılan maddenin son fıkrasına göre itiraz yalnız sıraya yönelik ise görevin icra mahkemesinin olacağı-
Mahkemece, sıra cetvelinde davalıların payına isabet eden toplam bedel davacı alacağını karşılamadığı halde hüküm fıkrasında sıra cetvelinde davalılara ayrılan payın alacağı oranında davacıya müteselsilen ödenmesine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamaya gereksinim göstermediği-
Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, İİK:'nun 18. maddesindeki takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılmasının kanunun amacına uygun düşeceği, mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılmasının yasal bir gereklilik olduğu, şikayet sonunda hakları haleldar olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri ve adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkının, duruşma açılması yönünde kullanılması gerekeceği-
Davacı tarafından 09.01.2008 tarihinde satışa konu araçta kaydi haciz işlemi yapıldığı, 17.12.2008 tarihinde de satış avansının yatırıldığı, satış talep ettiği tarihteki mevcut kanun hükümleri gereği süresinde satış istendiğinden davacının haczinin ayakta olduğu, bu şekilde şikayetin sonuçlandırılması gerekirken 25.03.2010 tarihli fiili hacizden sonra satış talep edilmediğinden bahisle haczin 1 yıllık sürenin sonunda düştüğü sonucuna varılmasının doğru olmadığı-
Borçlunun maaşına yazılan haciz yazılarının sıraya konularak bu sıra ile ödeme yapılmasının 'sıra cetveli düzenleme' niteliğinde olmadığı-