Mahkemece, şikayet olunanın alacaklı olduğu icra takip dosyasında, borçluya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu ve borçlu tarafından bu konuda herhangi bir şikayet ileri sürülmediği, bu durumda düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Mahkemece, bir malın aynından doğan kamu alacakları dışındaki kamu alacakları için iflas takibinde imtiyaz söz konusu olmadığı, alacağın bu niteliğine ilişkin belge bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Mahkemece, davacının ev adresinde sıra cetveli tebligatını alan şahsın Tebligat Kanunu 16. ve Tebligat Tüzüğü 22. maddesindeki şahıslardan olup olmadığının araştırılıp, sonucuna göre tebligatın geçerliliğinin belirlenmesi gerekirken, davacının tebligatın geçersiz olduğu iddiası karşısında bu araştırma yapılmadan tebligatın geçerli olduğu kabul edilmek suretiyle, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece, dava dışı borçlu şirketin iflas ettiği, iflasından önce haczedilen mallarının satılarak paraya çevrildiği ve yine iflastan önce sıra cetvelinin düzenlendiği, şikayet olunanın ise, düzenlenen sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan alacaklı olduğu nazara alınarak inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemelerde, itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülmesinin gerekeceği-
Mahkemece, davalının aracın aynından doğmayan alacağının, borcun yeniden yapılandırılmasına rağmen bakiye borç yerine ilk borç üzerinden garameten bölüştürme yapılarak sıra cetveli hazırlandığı, bu suretle sıra cetvelinin hatalı yapılmış olduğu gerekçesiyle davanın kabulünün gerekeceği-
İcra dosyasında ihaleye konu taşınmazın satılması sonucu ihale bedelinden dosyaya kalan bedelin tahsili dışında bu dosyadan başka bir alacak talep edilemeyeceği-
Mahkemece, davacının, dava dışı banka ve davalı arasındaki temlik işleminin iptalini, sıra cetvelinin iptali yolu ile sağlayamayacağı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Şikayet olunanın icra takibinin kambiyo senetlerine özgü icra takibi olduğu, İİK’nun 168. maddesi uyarınca bu takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresinin 5 gün, ödeme süresinin 10 gün olduğu, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin 23.12.2011 tarihinde kesinleşmesine rağmen mahkemece 5 günlük itiraz süresi sonrası 17.12.2011 tarihinde kesinleştiğinin kabul edilmesi ve şikayetçi tarafından sıra cetveline konu menkullere konulan haczin tarihinin 27.03.2012 yerine 28.03.2012 olarak yazılmasının doğru olmadığı-
Şikayete konu sıra cetvelinde, müflisin, şikayet olunan vergi dairelerine olan borçlarının 3. sıra imtiyazlı alacaklar olarak yer almasında hukuka aykırılık bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-