Mahkemece, şikayet, evrak üzerinde incelenip sonuçlandırılmış olup, şikayet dilekçesine karşı bir cevapta bulunmayan ve başkaca bir emek ve mesai sarfetmeyen alacaklı (vekili) lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Azil nedeniyle işten elçektirilen davacı avukatın, Avukatlık Kanunu mad. 164/son uyarınca alacağının ödetilmesini talep edebileceği-
Davacı avukatın, azledilmekle dosyalardan elini çekmiş olması nedeniyle davalı müvekkilinden Avukatlık Kanununun 164/son maddesi hükmü uyarınca tüm karşı yan vekalet ücretini de talep edebileceği; mahkemece henüz tahsil edilmemiş olan ücretin talep edilemeyeceği ve  bir kısım karşı yan vekalet ücretini alamayacağı belirtilerek bu kabule göre hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olacağı-
Davacının, davalı avukatla evlenmeden önce yüklü miktardaki alacaklarının tahsili için davalı avukata vekaletname verdiğini, davalının vekaletnameye istinaden başlattığı icra takipleri sonucunda haricen tahsil ettiği bedelleri ödemediğini ileri sürerek açtığı davada açmış, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı avukatın tahsil ettiği 30.600,00 TL nın %12'si oranında hesaplanan vekalet ücretinin 3.672,00 TL olduğu, bu durumda davalı avukatın davacıya vermesi gereken paranın 26.928,00 TL olduğu, tahsil imkanı kalmayan dosyalar yönünden davacının tazminat talebi yönünden ise; alacak bakiyesinin tahsilinin imkansız olduğunu söylemenin bu aşamada mümkün olmadığı, ancak zarar miktarı hesaplanacak olduğunda, davacının icra takip dosyalarından tahsili halinde alacağı tutarın 41.215,38 TL olacağı, bu miktardan, davacının alması gereken 26.925,00 TL nın düşülmesi halinde davacı zararının 14.287,38 TL olarak belirlendiği anlaşılmakla, mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edildiği belirtilmesine rağmen, bu raporda gösterildiği şekilde karar verilmemiş olmasının isabetsiz olduğu-
Davacı vekilinin davasını ıslah ederek 39.304,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istediği; mahkemece davanın kısmen kabulü ile 2.000,00 TL ecrimisil tazminatının dava tarihi olan 15/11/2007 tarihinden itibaren, 8.635,74 TL ecrimisil tazminatının ıslah tarihi olan 06/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verildiği; davanın esastan reddine karar verilmiş olduğuna göre reddedilen miktar üzerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile maktu vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Duruşma avukatlık ücretinin duruşmaya iştirak eden davalı yararına hükmedilmesi gerekirken, sehven davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması maddi hata niteliğinde olduğu- 01.01.2015 tarihinden sonra verilen ve 12.690,00 TL den az olan hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarının hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı-
Tahliye davalarının redddine karar verildiği takdirde bir yıllık kira bedeli üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmına göre belirlenecek kira bedeli üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Davacı avukatın, azledilmekle dosyalardan elini çekmiş olması nedeniyle davalı müvekkilinden Avukatlık Kanununun 164/son maddesi hükmü uyarınca tüm karşı yan vekalet ücretini de talep edebileceği- 
Mahkemece; Ocak/2010 dönemine yönelik açılan dava yönünden dava açıldıktan sonra ödeme yapıldığından konusuz kalan talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer dönemler açısından ise dava açılmadan önce ödeme yapıldığından davanın reddine karar verilmiş ise de; ödenen 145.478,61-TL’nin icra takip tarihinden sonra ödenmiş olduğundan, ödeme tarihine kadar işlemiş faiz, icra harç ve masrafları ve bu ödenen miktara ilişkin icra vekalet ücretlerinin belirlenerek bu kısma yönelik değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği-
İlk hükmün araştırmaya yönelik olarak bozulmasına karar verilmişse de, mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, bu konuda bilirkişiden rapor alınmak suretiyle gerekli inceleme ve değerlendirme yapılmamış olmasının isabetsiz olduğu- Taraflar arasındaki sözleşme gereğince, aynı nedenden kaynaklanan fon alacağının tahsili için teminatların paraya çevrilmesi dahil, birden fazla takip ve/veya dava açılması ile bu davalardan alınacak ilamların icra takibine konulması halinde, esas alacak üzerinden tek bir ücret ödeneceği kararlaştırıldığından, iş bu davada ücrete konu olan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine neden olan, davalıya borçlu şirketinden olan esas alacak miktarının ne kadar olduğu denetlenemediğinden, mahkemece bu konuda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan rapor alınması gerekeceği-