Ücret sözleşmesi bulunmadığından hukuki yardımın başladığı yada vekaletin verildiği tarih gözetilerek Avukatlık Yasasının ilgili hükümleri uyarınca ücret belirlenmesi gerektiği- Davacı tarafından vekaleten takip edilen boşanma davası para ile ölçülemeyen bir dava olduğundan maktu vekalet ücretine tabi olduğu- Boşanma ile birlikte talep edilen maddi ve manevi tazminat ve nafaka istemlerinin boşanma talebine bağlı fer’i nitelikteki talepler olduğundan harca tabi olmadığı, vekalet ücreti yönünden de dikkate alınamayacağı-
Bir mahkemenin verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün doğacağı; hakimin değişmesi hallinde bile “usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan kamu düzenine ilişkin bu olgunun etklienmeyeceği-
Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşımasının gerektiği- İşçinin, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımadığı; vekalet ücretinin tahsili için açılan davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği-
Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 s. Kanun kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerektiği- Ticari şirketin müşaviri olan davalının tüketici sıfatını taşımadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı ve dava da mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığından, vekalet ücretinin ödenmemesinden kaynaklı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali için açılan davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği-
Davalılar arasında düzenlenen protokol başlıklı sulh anlaşmasında şahsa miktarın ödenmesi konusunda mutabık kalındığı ve böylece sulh olunan miktarın protokoldeki miktar olduğu anlaşıldığından davacı vekil tarafından takip edilen dosyada müddeabihin tamamı sulh olunan miktar olarak kabul edilerek bu miktar üzerinden Avukatlık Kanunu 164. maddesi gereğince hesaplama yapılması gerektiği-
Vekaletname verildiği tarih itibariyle taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğunun kabulü gerektiği ve davacının vekalet ücreti istemeye hak kazandığı- İcra takibi yapılarak alacağın tahsili için tedbirler aldırmak ve alacağı garantiye almaya çalışmak ölçütünün kabul edilebilir bir kıstas olmadığı, zaten vekilin asli görevi olduğu- Mahkemece %10 oranın aşılması halinde asli görev dışında somut dayanakların gösterilmesi gerektiği-
Davacı ile davalı arasındaki vekalet ilişkisine dayalı olarak davacı avukat tarafından verilen avukatlık hizmeti nedeniyle doğan hizmet ücretinin, Avukatlık kanunun 165. maddesine göre davalılardan tahsili istemi- Davacı avukat tarafından davalı vekili sıfatıyla takip ettiği “katılım alacağı” talebine ilişkin davalardan davalı taraflar arasında yapılan anlaşma protokolü çerçevesinde sulh olunarak, bu sulh protokolüne göre davalıların karşılıklı feragat etmek suretiyle davaların sonuçlandırıldığı- Davacı avukat ile davalı arasında vekalet ücret sözleşmesi bulunmadığından, öncelikle sulh olunan miktar tespit edilerek, vekalet ücretinin de buna göre belirlenmesi gerektiği- Davalıların sulh olmaları nedeniyle, vekalet ilişkisine konu dava dosyalarındaki sulh olunan miktara göre davalıya sağlanan menfaatin, daha az bir miktar olduğunu ispat edilmesi durumunda vekalet ücretinin bu miktar üzerinden ancak bu hususun ispat edilememesi halinde ise söz konusu davaların müddeabihi üzerinden ayrı ayrı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi hesaplanacak ücretin altında olmamak üzere Avukatlık Kanunu' nun 164.maddesine göre %10'u ile % 20 arasında bir miktarın akdi vekalet ücreti olarak ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre yapılacak hesaplamaya göre karşı yasal vekalet ücretinin hesaplanması ve bu bedellerden davalıların müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiği-
Dava dosyasında davacı avukatın yetki belgesi ile görevlendirilmesi ile taraflar arasında vekalet ilişkisinin kurulduğu-
Vekilin duruşmalara katılmadığı, beyan dilekçesi olmadığı ve sadece vekaletname sunduğundan vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, avukatlık ücreti takdiri için vekaletname ibrazı yeterli olduğu-
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Kanun'da düzenlenmiş olmasının tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmeyeceği- Davacı avukatın, müvekkili olan davalıya karşı, ödenmeyen vekalet ücreti alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiyle açtığı davada, davalı, "tüketici" kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 s. Kanun'un kapsamı dışında kaldığı ve uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu-
