Mahkemece; Ocak/2010 dönemine yönelik açılan dava yönünden dava açıldıktan sonra ödeme yapıldığından konusuz kalan talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer dönemler açısından ise dava açılmadan önce ödeme yapıldığından davanın reddine karar verilmiş ise de; ödenen 145.478,61-TL’nin icra takip tarihinden sonra ödenmiş olduğundan, ödeme tarihine kadar işlemiş faiz, icra harç ve masrafları ve bu ödenen miktara ilişkin icra vekalet ücretlerinin belirlenerek bu kısma yönelik değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği-
Avukat olan davacı ile davalı arasındaki avukatlık ücret sözleşmesi gereğince, dava ve icra dosyalarını takip etmekte iken, davalının tüm dosyaları, dava dışı Varlık Yönetim A.Ş.’ne temlik etmesi üzerine, davalı ile imzalanan ücret sözleşmesine göre, "davalı adına yapılan tahsilatlar üzerinden kurum tarafından ücret ödeneceği, karşı taraftan alınacak ücretin de avukata ait olacağı" belirtilmesine karşın, buna uyulmadığından açılan davada, sözleşmenin hükümleri gereğince, davacının emek ve mesaisine uygun olarak ücret hesabı yapılıp yapılmadığı denetlenemediğinden, mahkemece konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde davacı avukatın, vekaletin başladığı tarihten, temlikle vekaletin sona erdiği tarihe kadar, davalıya sağladığı hukuki yardım nedeniyle sarf etmiş olduğu emek ve mesaisine karşılık hak ve nesafete göre alması gereken vekalet ücretleri tespit edilip, yapılan ücret ödemelerine ilişkin tüm hesap ve kayıtların incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İlk hükmün araştırmaya yönelik olarak bozulmasına karar verilmişse de, mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, bu konuda bilirkişiden rapor alınmak suretiyle gerekli inceleme ve değerlendirme yapılmamış olmasının isabetsiz olduğu- Taraflar arasındaki sözleşme gereğince, aynı nedenden kaynaklanan fon alacağının tahsili için teminatların paraya çevrilmesi dahil, birden fazla takip ve/veya dava açılması ile bu davalardan alınacak ilamların icra takibine konulması halinde, esas alacak üzerinden tek bir ücret ödeneceği kararlaştırıldığından, iş bu davada ücrete konu olan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine neden olan, davalıya borçlu şirketinden olan esas alacak miktarının ne kadar olduğu denetlenemediğinden, mahkemece bu konuda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan rapor alınması gerekeceği-
Davacı avukatın, azledilmekle dosyalardan elini çekmiş olması nedeniyle davalı müvekkilinden Avukatlık Kanununun 164/son maddesi hükmü uyarınca tüm karşı yan vekalet ücretini de talep edebileceği-
Davalı idare lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratır şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Avukatlık Kanununun 174/2 maddesine göre azlin haksız olması halinde vekilin ücretin tamamına hak kazanacağı- Tazminat ve nafaka istemleri, boşanma davasının fer’i niteliğinde olup, davacı avukatın sadece boşanma davası için sözleşme ile kararlaştırılan vekalet ücreti talebinde bulunabileceği- Mal rejimin tasfiyesi ve katılma alacağı istemli dava feragatle sonuçlanmış olup, davacı avukatın, dava dosyasına ilişkin olarak davacı sözleşme ile belirlenen maktu vekalet ücreti ile birlikte protokol ile kararlaştırılan katkı payı alacağı üzerinden hesaplanacak nisbi vekalet ücretine hak kazanacağı-
Hizmet hukuk müşavirliği niteliğinde sözleşme ile belirlenen ücretin, Avukatlık Kanunu’na aykırı olduğunun kabul edilemeyeceği; vekâlet ücreti alacağına ilişkin ihtilafın, tarafların serbest iradeleri ile yaptıkları ve geçerli olan bu sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği; davacı avukatın istifasının sözleşme hükümlerine göre değerlendirilerek, sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle davacı avukatın sözleşmenin hükümleri gereğince hak etmiş olduğu vekalet ücreti miktarı tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin geçersiz olduğundan karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tazminat ve nafaka istemleri, boşanma davasının fer’i niteliğinde olup davacı avukatların sadece boşanma davası için sözleşmede kararlaştırılan ücretin tamamını talep edebileceği-
Yazılı olmayan avukatlık sözleşmesi ve vekalet ücretine ilişkin anlaşmaların genel hükümlere göre ispatının mümkün olduğu- Her iki tarafça da kabul edilen, ancak içeriği ve kapsamı konusunda uyuşmazlık bulunan, dolayısıyla gerek taraflar arasındaki şifai bir sözleşmenin mevcut olup olmadığının, gerekse bunun içeriği ve yapılan ödemelerin hangi hukuki yardımları kapsadığının tespiti için, söz konusu belge üzerinde durulması ve yapılacak değerlendirime ile bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, vekalet ücretine ilişkin kararlaştırmanın geçersiz ya da belirsiz sayıldığı hallerde, sözleşme tarihindeki Avukatlık Kanunu hükümleri uygulanarak vekâlet görevinin ifa edildiği dava konusu değeri para ile ölçülebilen işlerde harca esas dava değeri üzerinden % 5-15 oranları arasında takdir edilecek vekalet ücretinin tahsiline karar verilmesi gerektiği-