İlama dayalı olarak mükerrer takip yapıldığı anlaşıldığından menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Feragat tarihinden sonra yapılan asli müdahale talebinin usulüne uygun olmadığı-
Eldeki davada dava değeri 1.750 TL olup, mahkemece talebin kısmen kabulüne ve 354 TL ekspertiz masrafının mahsubu sonucu kalan 1.396 TL.nin tüketiciye iadesi şeklinde Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı kararının düzeltilmesine karar verilmiş olmakla, dava kısmen davalı lehine sonuçlandığından; davanın reddedilen miktarı üzerinden davalı lehine hükmedilecek olan vekalet ücretinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.nin 12. maddesi uyarınca 750 TL olarak hesaplanması gerektiği, 42,48 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
Ücret sözleşmesi bulunmadığından hukuki yardımın başladığı yada vekaletin verildiği tarih gözetilerek Avukatlık Yasasının ilgili hükümleri uyarınca ücret belirlenmesi gerektiği- Davacı tarafından vekaleten takip edilen boşanma davası para ile ölçülemeyen bir dava olduğundan maktu vekalet ücretine tabi olduğu- Boşanma ile birlikte talep edilen maddi ve manevi tazminat ve nafaka istemlerinin boşanma talebine bağlı fer’i nitelikteki talepler olduğundan harca tabi olmadığı, vekalet ücreti yönünden de dikkate alınamayacağı-
Bir mahkemenin verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün doğacağı; hakimin değişmesi hallinde bile “usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan kamu düzenine ilişkin bu olgunun etklienmeyeceği-
Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşımasının gerektiği- İşçinin, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımadığı; vekalet ücretinin tahsili için açılan davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği-
Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 s. Kanun kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerektiği- Ticari şirketin müşaviri olan davalının tüketici sıfatını taşımadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı ve dava da mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığından, vekalet ücretinin ödenmemesinden kaynaklı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali için açılan davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği-
Davalılar arasında düzenlenen protokol başlıklı sulh anlaşmasında şahsa miktarın ödenmesi konusunda mutabık kalındığı ve böylece sulh olunan miktarın protokoldeki miktar olduğu anlaşıldığından davacı vekil tarafından takip edilen dosyada müddeabihin tamamı sulh olunan miktar olarak kabul edilerek bu miktar üzerinden Avukatlık Kanunu 164. maddesi gereğince hesaplama yapılması gerektiği-
Vekaletname verildiği tarih itibariyle taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğunun kabulü gerektiği ve davacının vekalet ücreti istemeye hak kazandığı- İcra takibi yapılarak alacağın tahsili için tedbirler aldırmak ve alacağı garantiye almaya çalışmak ölçütünün kabul edilebilir bir kıstas olmadığı, zaten vekilin asli görevi olduğu- Mahkemece %10 oranın aşılması halinde asli görev dışında somut dayanakların gösterilmesi gerektiği-
Davacı ile davalı Ö. arasındaki vekalet ilişkisine dayalı olarak davacı avukat tarafından verilen avukatlık hizmeti nedeniyle doğan hizmet ücretinin, Avukatlık kanunun 165. maddesine göre davalılardan tahsili istemi-