Kendisini vekille temsil ettiren davalı hakkında vekalet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafından açılan tahliye davası esastan reddedildiğinden kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Davalı işçi, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki vekalet ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı ve davaya bakma hususunda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
İlama dayalı olarak mükerrer takip yapıldığı anlaşıldığından menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Feragat tarihinden sonra yapılan asli müdahale talebinin usulüne uygun olmadığı-
Ücret sözleşmesi bulunmadığından hukuki yardımın başladığı yada vekaletin verildiği tarih gözetilerek Avukatlık Yasasının ilgili hükümleri uyarınca ücret belirlenmesi gerektiği- Davacı tarafından vekaleten takip edilen boşanma davası para ile ölçülemeyen bir dava olduğundan maktu vekalet ücretine tabi olduğu- Boşanma ile birlikte talep edilen maddi ve manevi tazminat ve nafaka istemlerinin boşanma talebine bağlı fer’i nitelikteki talepler olduğundan harca tabi olmadığı, vekalet ücreti yönünden de dikkate alınamayacağı-
Eldeki davada dava değeri 1.750 TL olup, mahkemece talebin kısmen kabulüne ve 354 TL ekspertiz masrafının mahsubu sonucu kalan 1.396 TL.nin tüketiciye iadesi şeklinde Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı kararının düzeltilmesine karar verilmiş olmakla, dava kısmen davalı lehine sonuçlandığından; davanın reddedilen miktarı üzerinden davalı lehine hükmedilecek olan vekalet ücretinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.nin 12. maddesi uyarınca 750 TL olarak hesaplanması gerektiği, 42,48 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
Bir mahkemenin verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün doğacağı; hakimin değişmesi hallinde bile “usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan kamu düzenine ilişkin bu olgunun etklienmeyeceği-
Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 s. Kanun kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerektiği- Ticari şirketin müşaviri olan davalının tüketici sıfatını taşımadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı ve dava da mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığından,  vekalet ücretinin ödenmemesinden kaynaklı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali için açılan davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği-
Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşımasının gerektiği- İşçinin, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımadığı; vekalet ücretinin tahsili için açılan davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği-