Avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan alacağın rüçhanlı olduğu; rüçhan hakkının vekaletnamenin düzenlenme tarihine göre, vekaletname umumi ise iş sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi başvurma tarihine göre sıra alacağı-
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin avukata ait olacağı, bunun, ücretin doğrudan doğruya avukata ödeneceği anlamına gelemediği, bu ücretin, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemeyeceği, haczedilemeyeceği- Borçlunun vekili nezdinde doğmuş bir alacağı söz konusu olmadığından istemin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Avukatlık Kanununun 165. maddesi gereğince, avukat tarafından takip edilen dosyada tarafların sulh olmaları halinde vekil eden ile avukat arasında sözleşme bulunmaması, sözleşmedeki ücretin geçersiz olması halinde gerek vekil eden gerekse hasımın, sulh olunan miktar kadar, sulh olunan miktar belli değilse, mahkemece gerçek sulh olunan miktar araştırılarak bulunacak miktar kadar, aksi takdirde dava veya icra takibine konu müddeabihin tamamı üzerinden Avukatlık Kanununun 164/4. maddesine göre belirlenecek ücret nedeni ile mütesilsilen sorumlu sayılacağı- Davacı avukat "davalıların kendisini saf dışı bırakarak sulh olduklarını, bu halde vekil edenin yanı sıra karşı tarafın da vekalet ücretinden sorumlu olduğunu" belirterek, eldeki dava ile takip ettiği dava ve işlerin şimdilik bir kısmından doğan vekalet ücretinin bu sorumluluk hükümlerince tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş olduğundan, mahkemece sulh ile sağlanan tüm menfaatin tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi için gerekli araştırmanın yapılması gerektiği-
Vekaletnamede yer alan sürenin bitiminden sonra yenileme yapılmazsa haksız azil işleminin uygulanamayacağı-
Bir davada görev yapan avukat, vekil edeninden aralarındaki sözleşmeye göre kararlaştırılan miktarı, şayet ücret kararlaştırılmamış ise Avukatlık Kanununun 164/4 Maddesine göre değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari üret tarifelerinin altında olmamak koşulu ile davanın kazanılan bölümü üzerinden yüzde on ile yüzde yirmi arasında belirlenecek miktarı, şayet değeri para ile ölçülemeyecek işlerden ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecek miktarı ücret olarak talep etmek hakkına sahip olduğu- Yargılama sonunda haklı çıkılan kısım üzerinden hasma yüklenen vekalet ücretini de talep etmek hakkına sahip olduğu- Avukat tarafından takip edilen dosyada tarafların sulh olmaları halinde vekil eden ile avukat arasında sözleşme bulunmaması, sözleşmedeki ücretin geçersiz olması halinde gerek vekil eden gerekse hasım, sulh olunan miktar, sulh olunan miktar belli değilse, mahkemece gerçek sulh olunan miktar araştırılarak bulunacak miktar, aksi takdirde dava veya icra takibine konu müddeabihin tamamı üzerinden Avukatlık Kanununun 164/4.maddesine göre belirlenecek ücret nedeni ile mütesilsilen sorumlu olacağı-
Masrafların karine olarak işin başında verilmesi ilkesi gereği, masrafın ödenmemiş olmasının avukatın istifasına "haklı gerekçe" olamayacağı; ancak bitmiş dosyalardaki vekalet ücretinin ödenmemiş olması davacının avukat için haklı istifa nedeni olduğu- Davalı taraf savunmasında "bir takım dosyalarda avukatlık ücretinin mükerrer tahsil edildiğini" iddia etmiş olduğundan ve eldeki davada avukatlık ücreti talep edilen bir kısım dosyaların dava dışı bir başka kişiden de talep edildiği anlaşıldığından, mahkemece, davalının bu savunması üzerinde durularak ve gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava açılan miktar itibariyle 50,00 TL yönünden reddedilmiş olup, şu halde, yargılamada kendisini vekille temsil ettirmiş bulunan davalı lehine, reddedilen kısım yönünden, 50,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Sözleşme ile kararlaştırılan vekalet ücretinin Avukatlık Kanunu 164/2 ve son fıkraları gereğince belirlenen sınırların altında kalıp kalmadığının incelenmesi gerektiği- Vekillikten azledildiklerinin beyan eden şikayetçi avukatlaırn azlinin haklı olup olmadığının tespiti bakımından şikayetçilere dava açmaları için süre verilerek buna göre hüküm tesis edilmesi gerektiği-
İcra hukukunda şikayet yargılamasına asli müdahil olarak katılmanın mümkün olmadığı- Borçlunun üçüncü kişi nezdindeki doğmuş ve doğacak alacaklarının haczedilebileceği, haciz ihbarnameleri ile konulan haciz ile borçlunun alacaklı olduğu icra dosyası üzerine konulan hacizlerin birlikte değerlendirilerek sıra cetveli yapılması gerekirken sadece borçlunun alacaklı olduğu icra dosyası üzerine konulan hacizlerin dikkate alınmasının hatalı olduğu- Şikayetçi avukatın vekalet alacağının, Avukatlık Kanunu'nun 166/2. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi ve Avukatlık Kanunun 164/2. maddesindeki sınır göz önünde tutularak gerekirse bu konuda denetime elverişli rapor alınıp sıra cetvelinin iptalinin gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerektiği-
04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-