Dava konusu yerin muris ve davacı ile mirasçıları tarafından hangi tarihte imar ve ihyasına başlandığı, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdükleri, hangi tarihten itibaren tarım arazisi olarak kullanıldığı, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve hangi tarihten itibaren de biçenek olarak kullanıldığı konularında yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarına başvurulmasının, taşınmazın gerçek niteliğini hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmasının, haritada “kumsal” göründüğü halde tarım arazisi ve biçenek olarak kullanılması hususlarının açıklığa kavuşturulmasının, taşınmazı kumsal gösteren paftanın hangi tarihte düzenlendiğinin (bir fotokopisi de eklenmek suretiyle) kadastro müdürlüğünden sorulmasının, daha önce götürülmeyen uzman bilirkişi başka bir ziraat mühendisinden bu konuda gerekçeli, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor istenmesinin, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygın olduğundan, muris muvazaasına nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine TMK. mad. 640 uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği-
Dava tereke adına açılmadığından (tüm mirasçıları kapsar nitelikte bulunmadığından) sonradan tereke temsilcisinin davaya iştirak etmesi de neticeye etkili olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davaya katılmayan ortaklar G.ten, R., R. ve E.’in olurlarının alınması ya da miras şirketine T.M.K.’nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, T.M.K.’nun 28. maddesi uyarınca şahsiyetin ölümle son bulacağı gözetilmeksizin ölü kişi adına tescil kararı verilmiş olmasının da isabetsiz olduğu-
Payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesinin gerekeceği-
Murisin terekesi üzerinde mirasçıların TMK.nun 701 ve 702. maddelerine göre belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusu olup, dava da bir tasarrufi işlem olduğundan tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişi durumunda bulunan Hazineye karşı dava açmalarının zorunlu olduğu-
Miras bırakanın ölüm tarihine göre elbirliği ( iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, davada tüm mirasçılar adına tescil istenildiğinden davaya dahil edilen mirasçılardan ikisi davaya muvafakat ederken davalının babası olan iştirakçinin davaya muvafakat etmediği anlaşıldığından; miras şirketine M.K.’nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekeceği-
Kabul edilen parseller yönünden verilen pay oranları ile veraset belgesindeki pay oranları birbirleriyle örtüşmediği gibi kabule ilişkin hüküm fıkrasında bulunan pay oranları tekil niteliğinde yazılmış olup, tüm parselleri kapsayıp kapsamadığı konusunda da duraksamanın söz konusu olduğu, bundan ayrı bir kısım parseller bakımından miras payı oranında (1/5’er) iptal ve tescile karar verildiği halde diğer bir kısım parseller bakımından ise davalıların üçüncü şahıs durumunda olduğu ve kazandırıcı zamanaşımından kazanacakları gözetilerek 1/10’ar pay oranında iptal ve tescile karar verilmesinin de doğru olmadığı-
Davaya konu olan parselin halihazırda ekim yapılmamış tek ve çok yıllık yabancı otlarla kaplı olduğunu üzerinde beş adet 30-35 yaş arası çalı bulunduğunu, bir adet 25-30 yaş arası kuru kayısı ağacının yer aldığını beyan etmiş olup davacının bu parselde kanunun aramış olduğu ekonomik amaca uygun zilyetliği ispat edemediği anlaşıldığından bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalıların miras bırakanının terekesi elbirliği mülkiyetine tabi bulunduğundan mirasçılardan birinin yaptığı temyizin hukuki sonuçlarından diğer mirasçıların da yararlanacağı-