Elbirliği mülkiyetine tabii taşınmaz için ortaklardan biri dava açabilirse de buna diğer ortakların olur vermesi veya miras şirketine temsilci tayini gerekeceği-
Yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri gerekeceği-
Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça MK.nun 724. maddesi gereğince taşınmazın arsa bedeli ile taşınmaz üzerine davacı tarafça yapıldığı iddia edilen bina ve ağaçların bedelinin tespitini, bina ve ağaç bedelinin arsa bedelinden fazla olması nedeniyle, arsa bedelinin ödenmesi karşılığında taşınmazın temliken tesciline karar verilmesini talep ettiği halde mahkemece, MK.nun 724. maddesinde düzenlenen koşullar yönünden araştırma yapılarak uyuşmazlığın çözümlenmesinin, koşulların davacı yararına gerçekleştiği saptandığı takdirde arazinin uygun bedelinin depo edilmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınması sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Mirasçıların terekeye elbirliği ile sahip olacakları ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri, tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermelerinin gerekeceği, bu bakımdan davacının tek başına taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemesinin mümkün olmadığı-
Kök murise ait veraset belgesinin temin edilerek dosya arasına konulması, yeniden yapılacak keşifte dava konusu taşınmazların tamamının muristen kalıp kalmadığının belirlenmesi, muristen kalmayan taşınmazlar ayrık olmak üzere diğer taşınmazlar bakımından davacıların miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Elbirliği halinde mülkiyetin söz konusu olduğu davaların ancak tereke adına açılabileceği, pay oranında istekte bulunulamayacağı ve pay oranında açılan davanın başından beri dinlenemeyeceği-
Murisin terekesi Türk Medeni Kanununun 701-703. maddelerinde öngörülen elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve iştirakçilerin ileride intikal yaptırarak elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyet haline dönüştüğünde davalıların kabul beyanları kendilerini bağlayacağından oluşan paylı mülkiyetten davacının yararlanabileceği-
Tapu iptali davasına bakan mahkemece öncelikle taraf teşkilinin denetlenmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek taraflara delillerini bildirmeleri için süre verilip yerel bilirkişilerin ayrı ayrı taşınmaz başında dinlenilerek ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler ortadan kaldırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; taraf teşkili denetlenmeden ve taraf tanıkları dinlenilmeden karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemenin isteği üzerine davacının, hasımsız olarak açtığı dava ile Miras Ortaklığına Temsilci tayin ettirerek, tereke mümessilinin davaya katılmış olmasının davacı ile davalı arasındaki menfaat çatışması bulunması nedeniyle usul ve kanuna aykırı olduğu, dava mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olup, taraflar arasında elbirliğiyle mülkiyet söz konusu olduğundan bu isteği davacının kendi miras payı yönünden tapu kaydının iptali ve tapuya tescil istemi olarak anlamak ve yorumlamak gerekeceği, zira, aralarında elbirliği mülkiyet bulunan mirasçıların birbirlerine karşı açtıkları davalarda zorunlu dava arkadaşlığının olmadığı-
TMK.nun 701 ve 702 maddeleri uyarınca murisin ölümü ile terekesinin elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp her birinin payının taşınmazın tamamı üzerinde söz konusu olduğu, şayet, murisin ölümünden sonra tüm mirasçıların katılımı ile yapılmış bir paylaşım, satış ya da bağış söz konusu değil ise, TMK.nun 702. maddesi uyarınca tasarrufu işlemlerde oybirliği arandığından ve dava da üçüncü kişi durumunda bulunan Hazine’ye karşı açılmış olduğundan bir veya birkaç mirasçının kendi başlarına üçüncü kişilere karşı aktif dava açma hukuki sıfat ve ehliyetleri bulunmadığı gözetilerek dava koşulundan davanın reddine karar verilmesinin düşünülmesinin gerektiği, dava da bir tasarrufi işlem olup tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişilere karşı dava açmalarının gerekeceği-