Taşınmazın, davacıların miras bırakanına ait olduğu, davalının ise terekeye göre üçüncü kişi konumunda bulunduğu, terekenin iştirak halinde olduğu, davacılar, terekeye iade değil de pay oranında istekte bulunduğuna göre, taşınmazdaki mülkiyet durumu gözetildiğinde Türk Medeni Kanunun 701. maddesi hükmünce pay oranındaki böyle bir isteğin dinlenme olanağının bulunmayacağı-
Miras payına el atmanın önlenmesi talepli davada; terekeye dâhil taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığının öncelikle açıklığa kavuşturulması, yöntemine uygun bir paylaşım varsa dava konusu taşınmazın kime ait olduğunun belirlenmesi, davacılara düşmediği belirlenirse “davanın reddine”, şayet terekenin elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre paylaşılmadığı anlaşılırsa, bu takdirde engellemenin olup olmadığının tespiti ile engelleme varsa “paya yönelik müdahalenin önlenmesine” karar verilmesi gerekeceği-
Miras bırakanın ölüm tarihinde (04.07.2003) yürürlükte olan Medeni Kanun gereğince, mirasın elbirliği mülkiyetine tabi olacağı, davacı dışında başka mirasçıların da bulunması durumunda; davacının tereke adına değil pay oranında dava açıp istekte bulunmakla, elbirliği mülkiyetinde pay oranında dava açamayacağından, istemin reddi gerekeceği-
Senedin keşidecisinin vefat etmesi halinde bu senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti isteminin, iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre mirasçıların tamamı tarafından birlikte açılması ya da miras şirketine mümessil tayin edilerek davanın görülmesi gerektiği-
Harici satışa dayalı tapu iptali ve tescili davasının açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz elbirliği hükümlerine tabi ise, mirasçıların mecburi dava arkadaşı olduğu ve birinin bile davayı kabul etmemesi halinde diğerinin kabulünün geçersiz kalacağı ve harici satışın yazılı belge ile kanıtlanması gerekeceği-
Dava dilekçesinde tüm mirasçılar adına tescil istenilmediğine, taşınmaz elbirliği mülkiyet hü­kümlerine tabi bulunduğuna göre davacıların adlarına tescilini istemelerinin mümkün bulunmadığı gibi yargılama aşamalarında tüm mi­rasçılar adına tescilini istemek suretiyle hü­küm kurulamayacağı-
Harici bir sözleşme ile arazisi üzerine bağ veya bahçe yaptıran malik, bu sözleşme ile bağlı olup, elbirliğiyle mülkiyet halinde, ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığının mevcut olacağı-
Elbirliği mülkiyetine tabi olan terekedeki bir şeyde ehliyetsizlik, sahtecilik ve vekâletin kötüye kullanılması gibi hukuksal nedenlere dayalı olarak açılacak iptal ve tescil davalarının tereke adına açılmasının Türk Medeni Kanununun 701 ve devamı maddeleri gereği olduğu-
Mirasçılardan biri tarafından açılan ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptal ve tescil davasında; terekeye atanan temsilci davaya icazet vermiş ise, davayı takip yetkisi temsilciye geçeceğinden, mahkeme kararının da ilk davayı açanla sınırlı olmayıp tüm mirasçıları da kapsayacak şekilde hüküm kurulması gerekeceği-