Bir mirasçının elbirliği mülkiyetine tabi taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi olmayıp, tek başına açılan davanın daha sonra değiştirilerek tüm mirasçılar adına yürütülmesi ve aynı dava içerisinde mirasçılar adına tescil istenemeyeceği gibi, diğer mirasçılarında katılması suretiyle davanın sonuçlandırılması mümkün olmayacağından, mahkemece işin esasına girmeksizin davanın usulden reddi gerekeceği-
El­birliği mülkiyetinde iştirakçilerden biri zilyetliğe dayalı olarak tek başına kendi adına tescil isteyemeyeceği-
Tapu sicilinin düzgün tutulması kamu düzenine ilişkin olup, hâkimin de sicilin düzgün oluşturulmasında sorumluluk sahibi olduğu- Davada mahkemece, asıl davanın davacıları ile birleşen davanın davacıları hakkında veraset ilamlarına göre, kök muris ile ara muristen gelen miras payları oranında tapu iptal ve tescil hükmü kurulmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Muris muvazaasına dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacı mirasçı kendi miras payına dayanarak dava açtığın­dan, bu dava terekeye ait haklarla ilgili olmadığı ve bu nedenle diğer mirasçıların onayla­rının alınmasına gerek olmadığı-
Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazın tapu kaydının düzeltilmesi talepli davalarda görevli mahkemenin taşınmazın tamamının değerine göre belirleneceği-
Taşınmazın, davacıların miras bırakanına ait olduğu, davalının ise terekeye göre üçüncü kişi konumunda bulunduğu, terekenin iştirak halinde olduğu, davacılar, terekeye iade değil de pay oranında istekte bulunduğuna göre, taşınmazdaki mülkiyet durumu gözetildiğinde Türk Medeni Kanunun 701. maddesi hükmünce pay oranındaki böyle bir isteğin dinlenme olanağının bulunmayacağı-
Miras payına el atmanın önlenmesi talepli davada; terekeye dâhil taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığının öncelikle açıklığa kavuşturulması, yöntemine uygun bir paylaşım varsa dava konusu taşınmazın kime ait olduğunun belirlenmesi, davacılara düşmediği belirlenirse “davanın reddine”, şayet terekenin elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre paylaşılmadığı anlaşılırsa, bu takdirde engellemenin olup olmadığının tespiti ile engelleme varsa “paya yönelik müdahalenin önlenmesine” karar verilmesi gerekeceği-
Miras bırakanın ölüm tarihinde (04.07.2003) yürürlükte olan Medeni Kanun gereğince, mirasın elbirliği mülkiyetine tabi olacağı, davacı dışında başka mirasçıların da bulunması durumunda; davacının tereke adına değil pay oranında dava açıp istekte bulunmakla, elbirliği mülkiyetinde pay oranında dava açamayacağından, istemin reddi gerekeceği-