Davacı üçüncü kişi vekilinin dava dilekçesinde dayandığı adi yazılı kira sözleşmesi ekinde "...A.Ş.'ye ait envanter defteri" yer aldığından, kira sözleşmesinin yapıldığı şirkete ait ticari defterlere de dayanıldığının kabulü gerektiği- Davacı vekili yargılama sırasında kira sözleşmesinin tarafı olan A.Ş.'nin ticari defterlerinin incelenmesini talep etmiş olup icra takip dosyaları, ağır ceza mahkemesindeki beyanlar, kira sözleşmesi, sunulan makbuzlar, faturalar, banka dekontu ile dinlenen tanıklar ve bilirkişi raporu gözetildiğinde, mülkiyet karinesinin borçlu (dolayısı ile alacaklı) lehine olmadığı- Hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak tarafların gösterdiği tüm deliller toplanarak sonucuna göre istihkak davasında bir karar verilmesi gerektiği- "Adi yazılı kira sözleşmesinin her zaman düzenlenebileceği, ödemelerin kira sözleşmesine uygun olmadığı, uyuşmazlıkla ilgili olmayan tarım ilaçları ve gübre alımı ile ilgili faturaların delil olamayacağı, takip borçlusunun ağır ceza mahkemesindeki beyanlarının eski tarihli olduğu, ticari defterlerin incelenmesinin sonuca bir etkisinin bulunmadığı" görüşünün ise HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşulun, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulması olduğu- İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebileceği- Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddianın, geçerli bir istihkak iddiası sayılmayacağı-
Taraflardan biri veya vekili mazereti nedeniyle belirtilen gün ve saatte duruşmaya gelmemiş, mazeret dilekçesi göndermiş, mahkemece de bildirilen mazeret kabul edilmiş ise, mazeret bildiren tarafa tensip edilecek duruşma gününün davetiye ile bildirilmesi gerekeceği; zira duruşma gününün gelmeyen tarafa davetiye ile bildirilmesinde yasal zorunluluk bulunmakta olduğu- Mahkemece celsede davacının savunma hakkını kısıtlar şekilde ''UYAP'tan öğrenmesine'' şeklinde ara karar tesis edilmesinin hatalı olduğu-
Dava konusu haczin, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği adreste yapılmış olduğu, ticaret sicil kayıtlarına göre, üçüncü kişi, haciz yapılan adreste, haciz tarihinden önce faaliyete başlamış ise de, anılan yerde borçlu şube olarak faaliyet gösterirken 19.4.2016 tarihinde şubenin kapatılmış olduğu- Bu durumda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; İİK.'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, davanın İİK.'nin 99. maddesi gereğince alacaklı tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı- Bu yasal karinenin aksinin davalı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği- Davacının delil olarak dayandığı borcun doğumundan sonraya ilişkin ayırt edici özellikleri bulunmayan faturaların, karinenin aksi için yeterli görülmediği-
Alacaklı veya 3. kişi tarafından istihkak davası açılması halinde, açılan istihkak davasının süresinde olup olmadığının istihkak dava dosyasına bakan icra hukuk mahkemesince değerlendirilmesi gerekeceği- ............ ve ............ tarihli işlemlere ilişkin istihkak iddiaları farklı banka hesaplarına ilişkin olduğundan, alacaklıya istihkak davası açması konusunda ikinci kez hak tanınmasının söz konusu olmadığı-
Şikayet dilekçesinde husumet yöneltilen şahsın şikayet edilen şirketin yetkilisi olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesi karar başlığında şikayet edilen şirket yetkilisi olarak yer almasının doğru olduğu, taşınmaz mülkiyetinin borçluya ait olmasının içinde yer alan menkuller yönünden 3. kişilerin istihkak iddiasında bulunmasına engel olmadığı, haciz sırasında borçluların haciz mahallinde bulunmadığı, haciz mahallinde borçlulara ait evraka rastlanmadığı, ödeme emri tebligatının da haciz adresinde tebliğ edilmediği, alacaklının sair iddialarının alacaklı tarafından açılan istihkak davasında incelenecek olup, işbu şikayet uyuşmazlığında değerlendirilemeyeceği-
Mahkemece, haciz yapılan adresin borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarında ve takibe konu edilen çeklerdeki şirket kaşesi üzerinde yer alan adresi olduğu, haczin borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, haciz mahallinde borçlu şirket yetkilisinin hazır olduğu, buna göre mülkiyet karinesi borçlu yani alacaklı lehine olup ispat yükünün davacı 3. kişi üzerinde olduğu, devir işleminin borcun doğum tarihinden sonraki bir tarihte yapıldığı, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından her ne kadar yapılan devir işleminin mevzuata uygun yapıldığı bildirilmiş ise de yapılan devre ilişkin verilen onay işlemleri ile diğer işlemlerin tek başına davacının davasını ispata elverişli kabul edilmediği, haczedilen hayvanlara ait kulak küpe numaralarının davacı adına kayıtlı işletmede yer almadığı, ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin .......... Esas ............. Karar sayılı ............. tarihli dosyasında verilen tasarrufun iptaline ilişkin dava dosyası içeriği de diğer deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; borçlu şirket ile davacı 3. şahıs arasında organik bağ bulunduğu ve devir işleminin alacaklıdan mal kaçırma kastı ile gerçekleştirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Haczin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olması nedeniyle mülkiyet karinesinin borçlu dolayısı ile alacaklı yararına olduğu, borçlu şirketin çalışanlarının işçilik alacaklarından kaynaklanan yüklü miktarda takip çıkışlarının olduğu, borçlunun ticari faaliyetini sürdürmesi için fabrikasında gerekli olan tüm esaslı makine tesisatını üçüncü kişiye fatura ettiği, ancak fabrikada bulunan menkulleri teslim için makul süre bulunmasına rağmen teslim alınmadığı, karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından ispat edilemediği dolayısıyla davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava dışı borçlu şirketin ticaret sicil adresi farklı bir adres olup anılan adreste yapılan hacizde farklı bir firmanın bulunmasının borçlu şirketin faaliyetine haciz adresinde devam ettiğine karine teşkil etmeyeceği, davalı borçlunun adresleri haciz işleminin gerçekleştirildiği adresten farklı bir adres olup ödeme emrinin bu borçluya haciz adresi dışında bir başka adreste tebliğ edildiği, haciz sırasında üçüncü kişi şirket tarafından düzenlenen belgelerde ve vergi dairesince düzenlenen yoklama fişinde borçlunun isminin geçmesinin, söz konusu belgelerin içeriği ve borçlunun üçüncü kişi şirket yetkilisi olduğu dikkate alındığında karinenin borçlu lehine olduğunun değerlendirilmesi için yeterli olmadığı- Haciz mahallinde bulunan belgeler, dava dışı borçlu şirkete ait sökülmüş tabela, takip borçlusunun davacı üçüncü kişi şirketin yetkili temsilcisi olması, üçüncü kişi şirket çalışanınca haciz mahallinin borçluya ait olduğuna dair beyanı, borçlunun şahsi borcu nedeniyle davacı üçüncü kişi şirketin mallarının haczedilip edilmeyeceği hususlarının açılacak istihkak davasında değerlendirilebilecek hususlar olup eldeki şikayette değerlendirme konusu yapılamayacağı, davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde belirttiği hususlar üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi gerektiğine ilişkin iddialar olup, söz konusu iddiaların istihkak davasında değerlendirilmesi gereken hususlar olduğundan değerlendirme konusu yapılmadığı, İİK'nın 99. maddesine göre, haciz işlemi yapılacağı ancak muhafaza işlemi yapılamayacağı-