Dava konusu takip dosyasının da bulunduğu davada davalı 3. kişinin celsede söz alarak, "bu celse dosya arasına alınan ve uyap sistemi üzerinden gönderilen dosyalardaki aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz." ifadesini kullandığı, bu beyana göre istihkak iddiasında bulunan davalı 3. kişinin en geç 05.03.2015 itibariyle 18.11.2013 tarihli hacizden haberdar olduğu, 05.03.2015 tarihinden itibaren 7 günlük sürede istihkak iddiasında bulunmadığı, mevcut ve süresinde yapılmış herhangi bir istihkak iddiası olmadan alacaklının İİK'nın 99. maddesi hükümlerine göre takip borçlusu ve 3. kişi hasım gösterilerek istihkak davası açmakta hukuki yararı olmadığı-
İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşulun, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulması olduğu- İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebileceği- Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddianın, geçerli bir istihkak iddiası sayılmayacağı-
İİK.’nin 99. maddesinin uygulanmasına yönelik müdürlük kararının hukuki sonuç doğurmaya elverişli olabilmesi için, üçüncü kişi aleyhine İcra Mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verilmesi ve dava açmazsa üçüncü kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı ihtaratının yapılması şartlarının bir arada bulunması gerekeceği- Dava açma süresinin başlangıcının, bu ihtarın alacaklıya tebliğ tarihi olduğunun kabulü gerekeceği-
Davacı üçüncü kişi vekilinin dava dilekçesinde dayandığı adi yazılı kira sözleşmesi ekinde "...A.Ş.'ye ait envanter defteri" yer aldığından, kira sözleşmesinin yapıldığı şirkete ait ticari defterlere de dayanıldığının kabulü gerektiği- Davacı vekili yargılama sırasında kira sözleşmesinin tarafı olan A.Ş.'nin ticari defterlerinin incelenmesini talep etmiş olup icra takip dosyaları, ağır ceza mahkemesindeki beyanlar, kira sözleşmesi, sunulan makbuzlar, faturalar, banka dekontu ile dinlenen tanıklar ve bilirkişi raporu gözetildiğinde, mülkiyet karinesinin borçlu (dolayısı ile alacaklı) lehine olmadığı- Hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak tarafların gösterdiği tüm deliller toplanarak sonucuna göre istihkak davasında bir karar verilmesi gerektiği- "Adi yazılı kira sözleşmesinin her zaman düzenlenebileceği, ödemelerin kira sözleşmesine uygun olmadığı, uyuşmazlıkla ilgili olmayan tarım ilaçları ve gübre alımı ile ilgili faturaların delil olamayacağı, takip borçlusunun ağır ceza mahkemesindeki beyanlarının eski tarihli olduğu, ticari defterlerin incelenmesinin sonuca bir etkisinin bulunmadığı" görüşünün ise HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Dava konusu haczin, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği adreste yapılmış olduğu, ticaret sicil kayıtlarına göre, üçüncü kişi, haciz yapılan adreste, haciz tarihinden önce faaliyete başlamış ise de, anılan yerde borçlu şube olarak faaliyet gösterirken 19.4.2016 tarihinde şubenin kapatılmış olduğu- Bu durumda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; İİK.'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, davanın İİK.'nin 99. maddesi gereğince alacaklı tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı- Bu yasal karinenin aksinin davalı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği- Davacının delil olarak dayandığı borcun doğumundan sonraya ilişkin ayırt edici özellikleri bulunmayan faturaların, karinenin aksi için yeterli görülmediği-
Taraflardan biri veya vekili mazereti nedeniyle belirtilen gün ve saatte duruşmaya gelmemiş, mazeret dilekçesi göndermiş, mahkemece de bildirilen mazeret kabul edilmiş ise, mazeret bildiren tarafa tensip edilecek duruşma gününün davetiye ile bildirilmesi gerekeceği; zira duruşma gününün gelmeyen tarafa davetiye ile bildirilmesinde yasal zorunluluk bulunmakta olduğu- Mahkemece celsede davacının savunma hakkını kısıtlar şekilde ''UYAP'tan öğrenmesine'' şeklinde ara karar tesis edilmesinin hatalı olduğu-
İhalesi yapılan taşınır mallar üzerinde istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin ihalenin feshini isteyecek kişilerden olmadığı ve bu nedenle ihalenin feshi istemli şikayetin aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı veya 3. kişi tarafından istihkak davası açılması halinde, açılan istihkak davasının süresinde olup olmadığının istihkak dava dosyasına bakan icra hukuk mahkemesince değerlendirilmesi gerekeceği- ............ ve ............ tarihli işlemlere ilişkin istihkak iddiaları farklı banka hesaplarına ilişkin olduğundan, alacaklıya istihkak davası açması konusunda ikinci kez hak tanınmasının söz konusu olmadığı-
Şikayet dilekçesinde husumet yöneltilen şahsın şikayet edilen şirketin yetkilisi olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesi karar başlığında şikayet edilen şirket yetkilisi olarak yer almasının doğru olduğu, taşınmaz mülkiyetinin borçluya ait olmasının içinde yer alan menkuller yönünden 3. kişilerin istihkak iddiasında bulunmasına engel olmadığı, haciz sırasında borçluların haciz mahallinde bulunmadığı, haciz mahallinde borçlulara ait evraka rastlanmadığı, ödeme emri tebligatının da haciz adresinde tebliğ edilmediği, alacaklının sair iddialarının alacaklı tarafından açılan istihkak davasında incelenecek olup, işbu şikayet uyuşmazlığında değerlendirilemeyeceği-