İstihkak davalarında davanın esasına yönelik karar verildiği hallerde karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekeceği- Dava değeri, harçlandırılan değer olup, vekalet ücretinin harcının tamamlanan bu değer üzerinden hesaplanması gerekeceği, kararın verildiği tarih itibariyle geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece asıl davanın reddine karar verildiği halde nispi harca hükmedildiği, dava reddedildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği 59.30 TL maktu karar harcının davacıdan tahsili gerekirken yazılı şekilde harca hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Kesinleşen alacağın tahsili ve davaya devam olunması için davacı şirketin ihyası mümkün olup ................. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ( Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) .............. Esas sayılı dosyası üzerinden, şirketin yeniden ihyası için dava açıldığı belirtilmiş ise de, mahkemece incelenmediğinden açılan bu ihya davasının eldeki dava sebebiyle açılıp açılmadığının tespit edilemediği, bu sebeple, öncelikle ............ Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ............... Esas sayılı dava dosyası getirtilerek, bu davanın eldeki davayla ilgili açılmış bir ihya davası olup olmadığının belirlenmesi, eldeki dava için açılmış bir ihya davası ise bu davanın sonucunun beklenmesi, şirketin ihyasından sonra, davaya dahil edilmesi, bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra da davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği, anılan davanın temyize konu dava için açılmadığı belirlenmesi halinde ise, Mahkemece, davacı şirketin ihyası amacıyla dava açması için süre verilmesi, dava açıldıktan sonra bu davanın sonucunun beklenmesi, şirketin ihyasından sonra, davaya dahil edilmesi, taraf teşkili bu şekilde sağlandıktan sonra da davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İlk Derece Mahkemesince gerekçede davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar vermek gerektiği belirtilmesine rağmen hüküm kısmında davanın kabulü ile davalı 3. kişinin istihkak iddiasının aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasında çelişki meydana getirdiği- 3.şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunmaması halinde davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı HMK'nın 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği, ne var ki, mahkemece geçerli istihkak iddiası olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davalı 3. kişinin istihkak iddiasının aktif husumet yokluğundan reddine şeklinde karar verilmesinin doğru olmadığı, kaldı ki, dava konusu 11.10.2021 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ..........'ın üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, ancak, davalı üçüncü kişi vekili tarafından hacizden itibaren İİK’nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde 14.10.2021 tarihinde istihkak iddiasını içerir dilekçe sunulduğunun görüldüğü, hal böyle olunca, 3. şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunduğundan işin esasına girerek karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu 23.12.2020 tarihli haciz işleminin yapıldığı, davanın 3. kişi tarafından 24.3.2021 tarihinde açıldığı, satış talebinde bulunulmamış ise de, süresi içinde istihkak davası açılmış olduğundan, dava konusu haciz halen geçerli olup, işin esasına girilerek hüküm verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, haczin İİK’nın 99. maddesine göre yapılmış olduğu sonucuna ulaşılması halinde, İİK 99. maddesine aykırı olarak alacaklı tarafa dava açmak üzere süre vermesi mümkün değil ise de, İİK’nın 99. maddesine göre işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesinin mümkün olduğu, ne var ki mahkemece, şikayetin kabulü ile haczin İİK 99. maddesine göre yapıldığının tespitine karar vermekle yetinildiğinin, İcra Müdürlüğünce, henüz anılan karar gereğince prosedür işletilmeden eldeki davanın doğrudan açıldığının görüldüğü, bu durumda, İİK 99. maddesine göre istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verilmesi ve dava açmazsa üçüncü kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı ihtaratının yapılması şartlarının bir arada içeren İcra Müdürlüğü kararın tebliği ile alacaklı tarafın dava açma süresi başlatılmadan önce doğrudan açılmış bulunan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
Davalı borçluya ödeme emrinin daha önce kat ihtarının da tebliğ edildiği ''...Mah. 2. ...Cad. No: 6 İç Kapı No: 2 .../Düzce'' adresinde tebliğ edildiği, şikayetçi alacaklının talebi üzerine 28.01.2022 tarihinde ''.... Atatürk Bulvarı No:64 .../Düzce'' adresinde icra müdürlüğünce haciz işlemlerinin yapıldığı, üçüncü kişi tarafından istihkak iddiasında bulunması üzerine icra müdürlüğünce şikayetçi alacaklıya istihkak davası açması için 7 günlük mühlet verildiği, haciz mahallinde davalı borçlunun bulunmadığı, takip dosyasına göre davalı borçlunun adresinin haciz adresi olmadığı, haciz sırasında bulunan evrakların eski tarihli olup iş yerine ve yapılan işe ilişkin belge niteliğinde olmadığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında haciz sırasında icra müdürünün elindeki bilgi ve belgelere göre davalı borçlu ile istihkak iddia eden üçüncü kişiye ait işletme yönünden doğrudan bir ilişki kurulamadığı, üçüncü kişi ve davalı borçlu arasında akrabalık bağı veyahut benzer iş kolunda faaliyet göstermeleri nedeniyle organik bağ bulunup bulunmadığı gibi konuların, ancak açılacak istihkak davası sırasında her iki tarafın sunduğu delillerin değerlendirilmesiyle incelenebileceği, kaldı ki icra müdürünün bu sırada yaptığı işlemin sadece istihkak davasını kimin açması gerektiğini belirlemeye yönelik bir karar olduğu, açılan davada ispat yükünün kimin üzerinde olduğunu belirleme gücüne de sahip olmadığı, şeklen davalı borçlu ile ilgisi bulunmayan iş yerinde yapılan hacizdeki istihkak iddiası nedeni ile icra müdürünün İİK'nın 99. maddesine göre şikayetçi alacaklıya istihkak iddiasının reddi için dava açmak üzere süre vermesinin yerinde olduğu-
Dava konusu .............. tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan şirket çalışanı ................ ’ın, üçüncü kişi şirketin ortağı ya da temsil yetkilisi olmadığından üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’ nun 96/3. maddesinde belirtilen yedi günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasının da bulunmadığı, o halde davacı alacaklının İİK' nun 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK nun 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, şikayetin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu biçerdöverin model yılının teknik özellikleri ve kaporta durumu dikkate alınarak belirlenmesi, motor numarasının bilirkişi raporu ile açıklığa kavuşturulması, elde edilen bilgiler ile taraf vekillerinin dayandığı ve varsa toplanmayan delilleri toplanarak diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Ödeme emrinin tebliğ edildiği adres ile haciz işleminin yapıldığı adresin farklı olması, haczin yapıldığı adresin borçlunun ticaret sicil kaydında yer alan adresi olmaması, haczin yapıldığı adresin davalı 3. kişinin adresi olması, haciz mahallinde borçlunun yetkilisi veya çalışanının bulunmaması, haciz mahallinde davalı 3. kişinin çalışanının hazır bulunması birlikte değerlendirildiğinde, mahcuzların 3. kişinin yedinde haczedildiğinin kabul edilerek İİK'nın 99. maddesindeki düzenlemeye göre istihkak davası açmak üzere alacaklıya süre verilmesine dair işlemin hukuka uygun olduğu, haciz mahallinde borçluyla ilgili belgelerin bulunması, borçlu ve 3. kişi arasında organik bağın bulunması gibi iddia ve delillerin usulüne uygun açılacak istihkak davasında değerlendirilmesi gerektiği-
Haciz tutanağında mahcuzun ayırdedici özelliğine yer verildiğinden; öncelikle dava konusu mahcuzun bulunduğu yerde keşif yapılarak mahcuzun seri numarası vb ayırtedici özelliklerinin belirlenmesi, ondan sonra davacı üçüncü kişi ve borçlunun tutması zorunlu ticari defterlerinin getirtilerek, defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı hususlarının da dikkate alınarak, makine mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine inceleme yaptırılmak sureti ile haczedilen mahcuzun tarafların dayandığı faturalarda belirtilen makine olup olmadığı, bu faturanın tarafların ticari defterlerine işlenip işlenmediğinin açıklığa kavuşturulması, ayrıca haciz mahallinde bulunan ............ marka yazılı kullanım kılavuzunun haczedilen menkulle uyumlu olup olmadığının belirlenmesi, öte yandan ............. Cumhuriyet Başsavcılığında ...................... Soruşturma sayılı dosyasının onaylı ve okunaklı bir suretinin dosya içerisine alınması, söz konusu soruşturma dosyasına yansıyan tanık ifadelerinin değerlendirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dosyada bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-