Mahkemece, davacı üçüncü kişi, alacaklı ile ulaşılabilmesi halinde borçlu şirkete ait ticari defterler ile yapılan kira ödemelerini gösterir kayıtların getirtilerek mali müşavir ve makine mühendisi bilirkişiye inceleme yaptırılmak sureti ile davacı ile borçlu arasındaki kira ilişkisinin gerçek bir kira ilişkisi olup olmadığı, kira bedeli ödemelerinin defter kayıtlarında yer alıp almadığının belirlenmesi; kira sözleşmesinin ilgili Vergi Dairesine bildirilip bildirilmediği ve stopaj ödenip ödenmediğinin araştırılması, ayrıca mahcuzların demirbaş kayıtlarında yer alıp almadığı, menkullere ilişkin faturaların defterlerde kayıtlı olup olmadığının saptanması, gerekirse keşif yapılmak sureti ile hacze konu mahcuzların kira sözleşmesinde demirbaş olarak teslim edilen menkuller ile aynı olup olmadığının kira sözleşmesinin maddeleri de nazara alınarak belirlenmesi, öte yandan alacaklı ile borçlu arasında ticari ilişki olup olmadığı, alacaklının hacze konu menkulleri borçluya sattığına ilişkin iddialarının delil olarak sunulan fatura, sevk irsaliyeleri ve fotoğraflar çerçevesinde değerlendirilmesi, incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususları da nazara alınarak bu araştırma sonucu elde edilecek bilgi ve belgelerin dosyada bulunan bütün deliller ile birlikte değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra Mahkemesince, İcra Müdürlüğü’nün İİK. nun 97/1. maddesine ilişkin talebi üzerine vereceği karar, “ takibin devamına veya taliki” olduğu, başka bir karar verilemeyeceği, icra mahkemesinin, 97. maddenin yerine 99. maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. kişinin şikayeti üzerini değerlendirebileceği-
Dava konusu araçların, hacizden önce, noterde yapılan sözleşmeler ile üçüncü kişi tarafından satın alındığının, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiğinin ve Trafik Tescil kuruluşuna bildirip yapılarak araçların üçüncü kişi adına tescil edildiğinin anlaşıldığı, o halde haciz sırasında araçların maliki borçlu olmayıp üçüncü kişi olduğundan İİK'nın 97. maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi üçüncü kişi yararına olup, bu yasal karinenin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği, davalı alacaklı tarafından dayanılan deliller, karinenin aksini ispat etmeye yeterli görülmemiş, davacı alacaklının borçlu ile üçüncü kişi arasında danışıklı işlem yapıldığına dair iddialarının açılabilecek tasarrufun iptali davasında değerlendirilebileceğinden davanın reddi yerine oluşan ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Üçüncü kişi şirket yetkilisi olmayan, şirketin sahibinin halasının oğlunun, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunamayacağı-
Şikayet konusu haczin bir başka borçlu yönünden icra edildiği haciz tutanağındaki borçlu kısmından anlaşıldığından, takibin diğer borçlusu şirket hakkında iflas kararının kesinleşmiş olmasının İİK’nın 97. maddesine göre yapılan şikayetin konusu haczin düşmesine sebebiyet vermeyeceği-
Şikayetçinin takipte borçlu olmaması nedeniyle borç muhtırası gönderilmek suretiyle borçlu haline getirilmesi ile hak ve alacaklarına haciz uygulanması usul ve yasaya aykırı olduğundan, bu gerekçe ile şikayetin kabulü gerekirken, eldeki davanın İİK’nun 99. maddesi uyarınca istihkak davası olarak görülüp yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz ise de; sonuçta istem kabul edildiğinden kararın sonucu itibariyle doğru olduğu, ancak, talebin “...şikayet..” olarak nitelindirilmesi karşısında harç ve vekalet ücretinin “...maktu..” olarak belirlenmesi gerektiğinden, istemin istihkak davası olarak görülmesi nedeniyle harç ve vekalet ücretine nisbi oranlar üzerinden hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de; bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Şirketin temsilcisi olmayan kimsenin üçüncü kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunamayacağı- Geçerli herhangi bir istihkak iddiası bulunmadığından şikayetin hukuki yarar bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği-
Üçüncü kişinin açtığı İİK’nun 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayette mahcuzların 3. kişi şirketin elinde haczedildiği kabul edilerek icra müdürlüğünce yapılan işlemin iptaline karar verilmesi isabetli olduğu- İcra mahkemesince yapılacak değerlendirmede, haczin İİK 99'a göre yapılmış olduğu sonucuna ulaşılması halinde, prosedür gereğince İİK. 99 uyarınca işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine de karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının memur muamelesini şikayeti ile terditli olarak açtığı İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkin davada, mahkemece, öncelikle borçlu şirket ve üçüncü kişi şirket bünyesinde haciz tarihinden itibaren geriye doğru çalışanların tamamının listesini gösterir SGK kayıtlarının getirtilmesi, öte yandan borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ olduğu iddia edildiğine göre, borçlu ve üçüncü kişi şirketlerin ilk kuruluşlarından itibaren tüm ortakları ile hisse devirlerini ve faaliyet adreslerini gösterir ticaret sicil kayıt örneklerinin dosya arasına alınması, ayrıca borçlu ve üçüncü kişi şirketlerin vergi kayıtları getirtilerek dava konusu haciz adresinde haciz tarihinden itibaren geriye doğru kimlerin hangi tarihler arasında faaliyet gösterdiğinin Vergi Dairesindeki kayıtlar üzerinden belirlenmesi, borçlu şirketin ticaret sicil adresinde ve haciz adresinde halihazırda faaliyet gösterip göstermediğinin kolluk marifetiyle araştırılması, bunların yanında davalı üçüncü kişinin devraldığını bildirdiği mallara ilişkin fatura içeriklerinin davaya konu mahcuzlarla ve ticari defterlerindeki (açılış kapanış tasdikleri de gözönünde bulundurularak) kayıtlarla karşılaştırılması, ödemelerin yapılıp yapılmadığının saptanması için ticari defterlerinin getirtilerek uzman bilirkişi raporu düzenlettirilmesi bu doğrultuda toplanacak delillerin dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davalarında, geçerli bir haczin varlığının davanın ön koşullarından biri olduğu, haczin mevcut olup olmadığının, mahkemece, davanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği-