Davacı tacir ise de, davalı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK'da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığından, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle açılan davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Hakkında iflas kararı verilen müflis hakkında tefrik kararı verildikten sonra yargılamaya devam edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tacirler arası haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davanın asliye ticaret mahkemesinde görülüp çözülmesi gerektiği-
işyeri satış sözleşmesine aykırılık nedeniyle satın alınan taşınmaz için fazla ödenen bedel ile yapılan masrafların davalı taraftan tahsili talebine ilişkin davada mahkemece işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; her iki tarafından da tacir olduğu ve davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği, davanın açılış tarihi itibari ile TTK’nun 5. maddesine göre, ticaret mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, görevsizlik kararı verilip yargı çevresinde müstakil Ticaret mahkemesi varsa dosyanın görevli Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine, müstakil Asliye Ticaret mahkemesi yoksa ara karar ile davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, bu yönlerin gözetilmeksizin mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İbraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmemiş çekte davacı lehtar davalı keşideci olup, bu belgenin davacı iddiaları yönünden yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olduğu- Davacının temel ilişkiye dayalı olarak alacağını yazılı delil başlangıcına ek olarak her türlü delille ispat edebileceği, ancak, takip dayanağı yapılan belge çek vasfını kaybettiğinden, tarafların da tacir olup bu belgeyi ticari işletmeleriyle ilgili olarak kullandıkları iddia edilmediğinden, davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemesine ait olmayıp asliye hukuk mahkemesine ait olduğu-
Davacı tacir ise de, davalı tacir olmadığı gibi, hibe sözleşmesi gereği verilen teminatın hazineye irat kaydedilmesinin sözleşmeye ve yasaya aykırı olması nedeniyle, teminatın iadesini ilişkin dava konusu ihtilaf da TTK'da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği- Asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürüldüğünden, davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği-
Kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasında görevli asliye mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu-
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu- Görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği-
Tüketici mahkemesince ticari kredi yönünden dosyanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Ticari kredi sözleşmesi nedeniyle yapılan kesintilere ilişkin davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-