Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili davaların ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği- Davacının tedarikçi olarak satış yapan şirket konumunda; davalının ise davacıdan satın aldığı malların satımını yapan işletme sahibi olduğu- Davalı emeğinden çok sermayesi ile faaliyetlerini sürdürmekte olup satın aldığı ürünlere belli bir kar ekleyip ticari faaliyetlerini sürdürdüğünden taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Ticari aracın iadesi ile bedelin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesindeki düzenlemede yer alan "Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağı ve o yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davaların (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görüleceği" hükmü, iş bölümü veya iş dağılımı kuralı olmayıp HMK anlamında "görev" düzenlemesi niteliğinde olduğu- Dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK'nin 20. maddesinde gösterildiği şekilde bir gönderme talebinin mevcut olmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari davalardan olmadığı, mahkemece, asliye hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen dikkate alınması gerektiği- Dosya masrafı adı altında kesinti yapılan kredi sözleşmesinin türü ihtilaflı olduğundan, dava dosyasının, konusunun uzmanı bilirkişiye verilip, kredi türünün duraksamaya yer verilmeyecek şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davacı tacir ise de, davalı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK'da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığından, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle açılan davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Hakkında iflas kararı verilen müflis hakkında tefrik kararı verildikten sonra yargılamaya devam edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tacirler arası haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davanın asliye ticaret mahkemesinde görülüp çözülmesi gerektiği-
işyeri satış sözleşmesine aykırılık nedeniyle satın alınan taşınmaz için fazla ödenen bedel ile yapılan masrafların davalı taraftan tahsili talebine ilişkin davada mahkemece işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; her iki tarafından da tacir olduğu ve davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği, davanın açılış tarihi itibari ile TTK’nun 5. maddesine göre, ticaret mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, görevsizlik kararı verilip yargı çevresinde müstakil Ticaret mahkemesi varsa dosyanın görevli Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine, müstakil Asliye Ticaret mahkemesi yoksa ara karar ile davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, bu yönlerin gözetilmeksizin mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı tacir ise de, davalı tacir olmadığı gibi, hibe sözleşmesi gereği verilen teminatın hazineye irat kaydedilmesinin sözleşmeye ve yasaya aykırı olması nedeniyle, teminatın iadesini ilişkin dava konusu ihtilaf da TTK'da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği- Asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürüldüğünden, davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği-