Üçlü bir ilişki olan havalede, havaleci ile havale ödeyicisi arasındaki ilişkinin “karşılık ilişkisi”, havaleci ile havale alıcısı arasındaki ilişkinin "bedel/değer ilişkisi", havale ödeyicisi ile havale alıcısı arasındaki ilişkinin ise "edim/ödeme ilişkisi" veya "havale ilişkisi" olarak adlandırıldığı- Tüketici konumundaki davacı tarafından "havale edilen paranın yanlış kişiye ödenmesinden kaynaklı tazminat istemine" ilişkin açılan davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği- "Uyuşmazlığın havale ödeyicisinin ticari işletmesini ilgilendirdiği, buna göre ticari davanın söz konusu olduğu ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu" yönünde görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Gayrimenkul danışmanlık sözleşmesinin feshi nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlıkta, taraflar arasında komisyon sözleşmesi bulunduğu, davalı tarafın tacir olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin TTK'nın 4. maddesinde sayılan diğer işlerden olmadığı anlaşıldığından, mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki (üye iş yerlerinden yapılan alışverişlerde indirimler kazanılmasına dair) uyuşmazlığın ticari işten kaynaklandığı anlaşıldığından asliye ticaret mahkemesinin görevli mahkeme olduğu-
Dava konusu araç "hafif ticari nitelikte kamyonet" olup buna göre davacı tüketici kapsamında sayılamayacağı ve malın iadesi davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili davaların ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği- Davacının tedarikçi olarak satış yapan şirket konumunda; davalının ise davacıdan satın aldığı malların satımını yapan işletme sahibi olduğu- Davalı emeğinden çok sermayesi ile faaliyetlerini sürdürmekte olup satın aldığı ürünlere belli bir kar ekleyip ticari faaliyetlerini sürdürdüğünden taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Ticari aracın iadesi ile bedelin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Ticari kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için açılan alacak davasına ticaret mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiği-
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesindeki düzenlemede yer alan "Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağı ve o yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davaların (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görüleceği" hükmü, iş bölümü veya iş dağılımı kuralı olmayıp HMK anlamında "görev" düzenlemesi niteliğinde olduğu- Dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK'nin 20. maddesinde gösterildiği şekilde bir gönderme talebinin mevcut olmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari davalardan olmadığı, mahkemece, asliye hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen dikkate alınması gerektiği- Dosya masrafı adı altında kesinti yapılan kredi sözleşmesinin türü ihtilaflı olduğundan, dava dosyasının, konusunun uzmanı bilirkişiye verilip, kredi türünün duraksamaya yer verilmeyecek şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-