Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK' nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanun'da öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı- 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca ticari davaların asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanacağı- Aynı Kanun'un 5/3. maddesi ile "Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır." hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi haline getirilmiş olduğu-
Yemek hizmetine dayalı düzenlenen fatura bedellerinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline-
Tacirlerarası haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Uyuşmazlığın, tacir olan tarafların ticari işletmesi ile ilgili ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK mad. 4 uyarınca nispi ticari dava niteliğinde olduğu, bu itibarla, HMK mad. 114/1-c ve 115/2 uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Sözleşme-tazminat davası-
Davacı sigorta şirketi davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınacağı, sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hakkın, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusu olduğu, eldeki davanın, sigorta şirketinin rücuen tazminat istemine ilişkin olduğuna göre; davacı sigortacının sigortalısı olan gerçek kişilerin (haksız fiil nedeniyle zarar görenler) açacağı davada görevli olan Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin bu dava bakımından da görevli olacağı- Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK mad. 5/3 uyarınca, davanın asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemelerinden hangisinin iş sahasına girdiğinin, ancak taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde dikkate alınabileceği düzenlendiğinden, somut olayda; davacının Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığı davada, davalının süresi içerisinde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu ilk itirazını ileri sürdüğü, mahkemece davalının bu itirazının reddine karar verilerek işin esası incelenip davanın kısmen kabul edildiği, halbuki, eldeki davada Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu, davalı tarafça süresi içerisinde iş bölümü itirazının ileri sürüldüğü gözetilerek HMK mad. 114/1-c'ye göre, görevsizlik nedeniyle HMK mad. 115/2 gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Apart satışı ve kiralama sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta davacı tacir olmadığı gibi dava mutlak ticari davalardan da olmadığından, davaya bakmaya Ticaret mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu-
Tekne ve harp sigorta poliçesine dayanan alacağın, icra takibi suretiyle tahsili amacıyla icra takibine vaki itirazın iptali talebine-
Anonim Şirket kurucularının, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerinin kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal etmeleri halinde, hem şirkete, hem pay sahiplerine, hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacakları öngörüldüğü- 6102 s. TTK m. 5/3 uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğuna göre ve taraflar arasında vekalet ilişkisi olmadığı gibi, ticari işte mevcut olmadığından, dava Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan da olmadığından, davaya bakmaya Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu-