HUMK’nun değişik 440.maddesi uyarınca,karar düzeltme istemine konu edilen dava değerinin, karar düzeltme incelemesinin sınırı olan(2009 yılı için) 8510 YTL’lik miktardan az olması durumunda karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni olacağı-
Kararın, sözlü yargılama usulü gereğince tefhimden itibaren, 8 günlük sürede temyiz edilmesinin gerekeceği-
Dava konusu senette teminat kaydı varsa da neyin teminatı olduğu belirtilmediğinden senedin mücerretlik vasfını ortadan kaldırmayacağından kambiyo senedi geçerli olup, senede karşı iddiaların HUMK. nun 290.maddesi uyarınca yazılı delille ispatının gerekeceği-
Aslolan kısa kararda, hüküm fıkrası oluşturulmamış; yalnızca "önceki kararda direnilmesine" denilmekle yetinildiğinden HUMK.nun 388.maddesinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilemeyeceği-
5320 sayılı CMK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında yasanın 6. maddesinde, CMK.nun 141-144 maddesi hükümlerinin 01.06.2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı düzenlenmiş olup somut olayda el koyma işlemi 30.10.2001 tarihinde olduğuna göre dava konusu uyuşmazlığa CMK. hükümlerinin uygulanamayacağı-
Direnme kararını taraf vekilleri temyiz etmiş; ancak, 11.01.2010 tarihinde temyiz etmiş olan davalıdan anılan 73.90 TL harcın alınmadığı anlaşıldığından söz konusu harç eksikliğinin tamamlanması için dosyanın Yerel Mahkemeye geri çevrilmesinin gerekeceği-
Bir kısım davalıların savunma yoluyla getirdikleri temliken tescil isteği hakkında gerekçeye uygun olarak, diğer isteklerde de olduğu gibi, hüküm kısmında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesinin gerekeceği-
Temyiz istemine konu direnme kararının verildiği 03.11.2009 tarihinde, 5219 ve 5236 Sayılı Kanunlar gereği temyiz(kesinlik) sınırını 1.400,00 (YTL) TL ; olarak değiştiren hükmü yürürlükte bulunduğuna ve müddeabbih 750,00 (YTL) TL olup, kesin olduğuna göre, anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesinin, miktar itibariyle mümkün olmayacağı-
Karar düzeltme yolunda da, tıpkı temyiz yoluna başvurmada olduğu gibi, lehine müdahale edilen taraf karar düzeltme yoluna başvurmazsa, HUMK’nun 57.maddesi uyarınca, iltihak ettiği tarafla birlikte hareket etmek zorunda olan fer’i müdahilin, yalnız başına karar düzeltme isteyemeyeceği-