Dava dilekçesi önce hakime verilir ve hakim, dilekçeyi, üzerine verildiği tarihi yazıp imzalamak suretiyle, mahkeme kalemine havale eder; şayet dava harca tabi ise, davacı 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca gerekli harçları da ödedikten sonra dava dilekçesi mahkeme kalemindeki ilgili deftere kaydedilir; dava harca tabi değilse hakimin havalesi üzerine deftere derhal kaydının gerekeceği-
Mahkemece bozmadan sonra verilen direnme kararında, A. K. bakımından hüküm kesinleşmiş olmasına rağmen esasa ilişkin olarak yine aynı hüküm kurulmuş, ne var ki, yapılan ilave yargılama masraflarının da A. K.’ya yükletilerek 580,70 TL yargılama giderinin davalı A. K.’dan alınarak davacıya verilmesine” denilerek direnme kararı ile davalı A. K. aleyhine ilave yük getirildiğinden bu kararın da kendisine tebliğ edilmesi ve sırf bu açıdan temyiz hakkını kullanıp kullanmayacağının saptanmasının gerekeceği-
Tavzih istenebilmesi için hükmün kesinleşmesini beklemeye gerek yoktur. İlam tamamen icra edilinceye kadar tavzih istenebilir. Hüküm ancak onu vermiş mahkemece tavzih edilebilir. Dosya kapsamından, davalının soyadındaki karışıklık nedeniyle hükmün infaz edilemediği, mahkeme kararının infaz kabiliyeti bulunmadığı için müphem olan hükmün tavzihi talebinin reddine karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Yerel Mahkemenin yanlış ve eksik harç almış olmasının, temyiz incelemesini yapacak olan Yargıtay’ın Daire veya Hukuk Genel Kurulunu bağlamayacağı-
Kısa karar mahkeme başkanı, üyeler ve kâtip tarafından imzalanmış olduğundan, gerekçeli karardaki kâtip imzası eksikliği ve davalılara direnme kararının tebliğinin yapılmaması bozma nedeni yapılmamış ancak belirtilen eksikliklerin tamamlanması için, dosyanın Yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkeme, direnmeye ilişkin kararında kendisini görevli kabul ederek işin esasını incelemiş; bu tür kararlara karşı karar düzeltme yolu açık olup, Hukuk Genel Kurulu kararının taraflara tebliğ edilmesi ve karar düzeltme yoluna başvurma olanağının sağlanmasının gerekeceği-
Davanın açıldığı İstanbul Mahkemelerinin ne eşlerden birinin yerleşim yeri ne de tarafların davadan önce son altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi olmadığı, davalının yerleşim yerinin ise Kayseri olduğu anlaşıldığından yetkili mahkemenin Kayseri Aile Mahkemesi olacağı-
Aynı taraflar arasında, aynı konuda açılan ikinci davanın dayandığı vakıalar, birinci davada ileri sürülen vakıalardan farklı ise, iki dava arasında sebep birliği mevcut olmadığından birinci dava sonucunda alınan hükmün ikinci davada kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve ikinci davanın mesmu olacağı-
Mahkemelerin Hukuk Genel Kurulu kararlarına uymak zorunda olmaları, bu kararlara karşı yasal şartların varlığı halinde karar düzeltme yoluna başvurulmasını engellememekte; uyma keyfiyeti karar düzeltme yolu kapalı olan kararlarda kararın verilmesi, karar düzeltme yolu açık olanlarda ise buna ilişkin incelemenin yapılmasından sonra verilen karar üzerine söz konusu olduğundan, karar düzeltme isteminin varlığı halinde Hukuk Genel Kurulunca bu konuda bir değerlendirme yapılmaksızın mahkemenin bu konuda bir karar vermesinin olanaklı olmayacağı-
06/06/2008 tarihinden itibaren Yargıtay’a yapılacak temyiz başvuruları sırasında; temyiz eden taraftan, daha önce alınmakta olan temyiz karar peşin harcının yanı sıra ve buna ek olarak 60 YTL. (TL) tutarında başvuru harcının da alınması zorunlu olup, bu miktarın yeniden değerlendirme oranlarının uygulanması ile 2009 yılı için 67.20 TL; 2010 yılı için ise 73.90 TL olarak belirlendiği-