Mazeretini, dilekçesi ile birlikte belgelemeyen ve duruşma zaptının ve duruşma gününün tebliğ edilmesi için gerekli giderleri de mazeret bildirirken yatırmayan davacının, davasının mahkemece işlemden kaldırılması ve ardından da açılmamış sayılmasının usul ve yasaya uygun olacağı-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlu olunmadığının tespiti, çek iptali ve terditli olmak üzere istirdat istemine ilişkin davada, HMK'nın 10. maddesinde, sözleşmenin ifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde dahi dava açılabileceği-
Davacı delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanmış olduğundan davacıya, ziynetlerin elinden alındığı götürülmesine engel olunduğu, davalı tarafta kaldığı konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Bankaların, Harçlar Kanununun 123/son fıkrasında yer alan yargı harçlarından istisna tutulma keyfiyeti dar tutulmuş olup, bu kapsama bankaların genel kredi sözleşmeleri ile müşterilerine kullandırdıkları kredilerin ödenmemesi nedeniyle açtıkları dava ve icra takiplerinde ödenmesi gereken yargı harçlarının girmediği-
Her davanın açıldığı tarihteki hukuki ve maddi olgulara göre sonuçlandırılması gerektiği ilkesi gereğince, boşanma davasından sonra tanık beyanıyla beliren olgunun kadının kusurunun belirlenmesinde değerlendirilemeyeceği ve dolayısıyla hükme esas alınamayacağı- Dava tarihinden sonra sadakat yükümlülüğünün ihlali (MK. mad. 185/III) halinde ise, yeni bir davanın konusunu teşkil edeceği-
Yargılama bittikten ve özellikle hüküm verildikten sonra, davaya müdahale edilemeyeceğinden dolayısıyla direnme kararı verildikten sonra temyiz aşamasında davaya müdahale edilemeyeceği-
Davalının, davacının kendisine parayı gönderdiğini (maddi vakıayı) ikrar etmesi; ancak, bu paranın davacı tarafından ileri sürülen payın harici satışı karşılığı değil de başka bir nedenle(yani önceki pay satışından kaynaklanan başka bir hukuki ilişkiden dolayı) gönderildiğini savunmuş olmasının Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında bağlantısız bileşik ikrar olarak nitelendirilmiş olduğu, burada ikrarın bölünebileceği, davalının davacı tarafından ödenen parayı başka bir nedenle aldığı savunmasını kanıtlamasının gerekeceği-
Akid taraflar arasındaki sözleşmeden çıkacak uyuşmazlıkların çözüm yeri idari yargı olmadığı halde, bu sözleşmenin yerine getirilmesi sırasında sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişilere verilen zararların giderilmesi amacıyla açılan davaların idari yargıda görülmesi usul ekonomisine uygun olmadığı gibi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin hak arama ve adil yargılanma haklarının ihlali olduğundan davalı belediyenin özel hukuk sözleşmesi ilişkisine girmesi nedeniyle yargı yolu bakımından adli yargının görevli olduğu-
Kira bedellerinin senede bağlandığı iddiasını yazılı delille kanıtlayamayan davalının, cevap dilekçesinde “yemin” deliline dayandığı göz önünde tutularak; davalı yana, davacıya yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
HUMK.’un 440/III–3. maddesinin açık ve amir hükmü uyarınca, yerel mahkemenin Hukuk Genel Kurulu’nun, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesinin doğru olmadığına ilişkin bozma kararına karşı, karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı-