Vakfın mazbut vakıf olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, mahkemece niyabeten yönetildiğinin belirtilmesinin ilk hükümden ayrıldığı anlamına gelmediği, bu haliyle ortada yeni hüküm bulunmadığı, temyize konu kararın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429/3. maddesi anlamında direnme kararı olduğu, temyiz incelemesinin Kurulca yapılması gerektiği-
Öncelikle direnme kararının vekilini azletmiş bulunan birleşen davanın davalısı … Mümessillik Tekstil Sanayi ve Pazarlama Ticaret Anonim Şirketi’ne yöntemine uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin geçmesinin beklenmesi; kararın temyiz edilmemesi halinde bu şekliyle, temyizi halinde ise devamı işlemler de tamamlanarak ondan sonra dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesinin gerekeceği-
Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümleri gereğince davaya, davalı hakim aleyhine devam edilmesi imkanı kalmamıştır; bu düzenlemeye göre yasal hasım devlet olup; hakimin ise ancak zorunlu ihbar olunan sıfatıyla davada yer almasının olanaklı olacağı-
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14.maddesinde öngörülen esaslar uyarınca Dairelerin işbölümüne ilişkin olarak düzenlenen ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararıyla onaylanarak 02.06.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan karar gereğince, Şirketler hukukundan kaynaklanan davalarda Yargıtay 11.Hukuk Dairesi görevli kılınmış olmakla, davalı hakimin hukuki sorumluluk davasının Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Hakim ve savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet ve kararları nedeniyle ancak Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği; kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa hâkim veya savcı aleyhine tazminat davası açılamayacağı-
Miras taksim sözleşmesinin, tüm mirasçıların katılımıyla ve yazılı olarak düzenlenmesi koşuluyla geçerli olacağı-
Eldeki dava sonuçlanıp kesinleşmeden bu davaya uygulanabilecek olan yasa metni Anayasa Mahkemesince iptal edilip, yürürlüğünün durdurulmasına karar verildiğine göre, iptal kararı sonucu oluşan durumun 28.06.1960 tarih,21/9 sayılı YIBK’da da belirtildiği üzere maddi anlamda kesinleşmemiş ve derdest olan eldeki davaya da uygulanmasının zorunlu olduğu-
Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkat edilmesi gereken bir olgu olduğu ve taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulamayacağı-
HUMK.nun 193 maddesi hükmünün kamu düzenine ilişkin hükümlerden olmakla yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerekmesi ve usuli kazanılmış hakkın istisnası olması nedeniyle; yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Eldeki dava sonuçlanıp kesinleşmeden bu davaya uygulanabilecek olan yasa metni Anayasa Mahkemesince iptal edilip, yürürlüğünün durdurulmasına karar verildiğine göre, iptal kararı sonucu oluşan durumun 28.6.1960 tarih ve 21/9 sayılı YİBK'da da belirtildiği üzere maddi anlamda kesinleşmemiş ve derdest olan eldeki davaya da uygulanmasının zorunlu olduğu-