Mahkemece, duruşmada dinlenilen davalı tanıklarından S.A.’ın ‘‘... davacı oğlumun maddi durumunun kötüleştiğini bir müddet oğlunun yanında kalacağını söyledi ablam kendisine ben ne olacağım dediğinde evin kirasını alır idare edersin dedi bunun üzerine ablam evin kiralarını almıştı.’’ beyanında bulunduğu, davalı M.G.’un ‘‘... benim oğlumun bana ihtiyacı var annenizde evin kirasını alsın onunla geçinsin diye söylemişti’’ beyanında bulunduğu, davalı S.G.’ın ‘‘... davacı evi terkedip gittiğinde bende ablam olan davalının yanına gitmiştim benim yanımda davacıya telefon açtı sen gittin ben ne olucam diye sorduğunda davalı kendisine evin kirasını alır geçinirsin diye söylemiş telefon konuşması benim yanımda yapılmıştı...’’ beyanında bulunduğunun anlaşıldığı, davacı, davalının kira gelirlerini rızası hilafını aldığını ispatlayamadığından; davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Fatura altının faturayı tanzim eden tarafından kaşe vurularak imzalanmasının, o faturanın kapalı fatura olduğuna ve fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil edeceği ve bu durumda, alacaklının fatura bedelini tahsil etmediğini kanıtlaması gerektiği-
Temlik konusu tasarruf sağlararası bir tasarruf olduğuna, tasarruf tarihi ile mirasbırakanın ölüm tarihi arasında bir yıldan fazla bir süre geçmesine göre, mirasbırakanın yaptığı tasarrufun mutlak tenkise tâbi tasarruflardan olmadığı, mirasbırakanın yaptığı tasarrufun saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı ile yaptığının davacılar tarafından ispat edilmesi gerekeceği-
Dinlenen davacı tanıkları olayı ve muvazaa iddialarını aydınlatır şekilde beyanda bulunmamış, davalı tanıkları ise yapılan işlemlerin gerçek satış olduğunu bildirmiş olup dava konusu temlik işlemlerinin gerçek satış olduğu, temliklerin muvazaalı olmadığı, davacıların muvazaa iddialarının kanıtlanamadığı sonucuna varılmadığı-
Davacı, davalının, diğer davalı şirketten tahsil ettiği mal bedellerini ödemekle yükümlü olduğunu belirtmiş, davalı da davacıya ait malların yurtdışında münhasır satış yetkisi olduğunu kabul etmiş olup, davalı şirket tarafından diğer davalıya ödeme yapılmış ise davalı şirketin borcundan kurtulmuş sayılması gerektiği- Kapalı faturanın, faturaya konu malın bedelinin ödendiğine karine teşkil ettiği, karinenin aksini iddia eden davacının bunu yazılı delillerle ispat edebileceği-
Davacının, ziynet eşyasının iade edilmek üzere davalıya verildiğini ileri sürdüğü, davalının ise rıza ile ve iade edilmemek üzere verildiğini savunduğu, davacı kadının ziynet eşyalarını iade edilmemek üzere verildiğine ilişkin ispat yükünün davalı tarafta olduğu-
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen diğer davada, davalının celsedeki beyanında; davacıya ait eski aracın takas edilerek yeni bir araç alındığını ve adına tescil edildiğini açıkladığı; davacının alacak davasında, alacağına dayanak olarak, davalının anılan dosyadaki beyanı ile tanık beyanlarına dayandığının anlaşıldığı; mahkemece davalının söz konusu dilekçedeki beyanı üzerinde durulup, bu beyanın “ikrar” niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiği-
Davacının sunmuş olduğu, davalı tarafça imzası inkar edilmeyen yazılı belgelerle iddiasını ispatladığı, ancak davalı tarafın ........... TL nakit parayı başka bir taşınmaz satımı nedeniyle davacıdan aldığını ispatlayamadığı, hal böyle iken ispat yükü ters çevrilerek davacıya yemin deliline başvurup başvurmayacağı hatırlatıldıktan sonra davalı tarafından eda edilen yemin beyanına göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı tarafından delil olarak sunulan mesajlaşma kayıtları ve dava konusu borca ilişkin başlatılan disiplin soruşturması sırasında alınan bilgi alma tutanakları incelendiğinde, davalıların davacıdan ödünç para aldıklarına dair bir açıklama yapmadıkları anlaşıldığı, mesajlaşma kayıtlarının çoğu davalılar avukatı ile davacı arasındaki görüşmeleri içermekte ve bu konuşmaların da davayı ispata yarayacak yazılı belge niteliğinde olmadığı-
Davalının davacıya yönelik kişilik haklarına saldırı oluşturduğu iddia edilen sözleri söylediği ispatlanamadığı-