Mahkemece, duruşmada dinlenilen davalı tanıklarından S.A.’ın ‘‘... davacı oğlumun maddi durumunun kötüleştiğini bir müddet oğlunun yanında kalacağını söyledi ablam kendisine ben ne olacağım dediğinde evin kirasını alır idare edersin dedi bunun üzerine ablam evin kiralarını almıştı.’’ beyanında bulunduğu, davalı M.G.’un ‘‘... benim oğlumun bana ihtiyacı var annenizde evin kirasını alsın onunla geçinsin diye söylemişti’’ beyanında bulunduğu, davalı S.G.’ın ‘‘... davacı evi terkedip gittiğinde bende ablam olan davalının yanına gitmiştim benim yanımda davacıya telefon açtı sen gittin ben ne olucam diye sorduğunda davalı kendisine evin kirasını alır geçinirsin diye söylemiş telefon konuşması benim yanımda yapılmıştı...’’ beyanında bulunduğunun anlaşıldığı, davacı, davalının kira gelirlerini rızası hilafını aldığını ispatlayamadığından; davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Da ...