Dava konusu bonoda ihdas nedeni “nakden” olup davalı Cumhuriyet Savcılığındaki beyanında bononun 50 adet dana karşılığı alındığını söyleyerek ihdas nedenini talil ettiğinden, ispat külfeti davalıya geçmiş olup davalının 50 adet dana verdiği iddiasını yazılı delille ispatlamak zorunda olduğu-
HMK’nun geçici 1. maddesinde, bu kanunun senetle ispat ile ilgili hükümlerinin kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanamayacağı düzenlendiğinden, dava tarihi itibariyle HMK henüz yürürlüğe girmediğinden mahkemenin senetle ispat edilemeyen davanın reddine karar vermesinin isabetsiz olduğu- Dosya içeriğinden, davalının akdi ilişkiyi kabul edip ödeme iddiasında bulunduğu, bu durumda ispat yükünün yer değiştirerek davalıya geçeceği, davalının süresi içinde cevap dilekçesi ve delil listesi sunmadığından ödeme iddiasını ispat edemediğinin kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacı sözlü kira ilişkisine dayanmış ve kira parasının yıllık 13.500 Euro olduğuna ilişkin iddiasını kanunda belirtilen usullere göre kanıtlayamamışsa da, davacı dava dilekçesinde “sair delil” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan, davacıya iddiasını yemin delili ile ispata imkan verilmesi gerekeceği-
Borçlunun yaptığı tasarrufun, mal kaçırmak amacı taşıdığı iddiası kanıtlanamadığından iptal davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun yaptığı tasarrufun, mal kaçırmak amacı taşıdığı iddiası kanıtlanamadığından iptal davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava, "geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi" istemine ilişkin olup, dava değeri HMK 200/1'de belirtilen sınırın üzerinde bulunduğundan kural olarak davacının taraf iddiasını senetle ispatlaması ; ancak dosyadaki bilgi ve belgelerden varlığı ididia olunan harici satış sözleşmesinin taraflarının kardeş olduğu anlaşıldığından ve davacı taraf tanık deliline dayandığından, HMK'nın 203. maddesi gereğince davacı tarafa iddiasını tanıkla ispat etme olanağı tanınması gerekeceği-
Mirasbırakanın eşine yapmış olduğu temlikteki gerçek iradesinin satış olduğu, bedeli karşılığında devredildiği, mirasçıdan mal kaçırma kastı taşımadığı-
Davacıya, boşanma kararının verildiği tarihten sonra, 506 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ölen babasından yetim aylığı bağlandığı, Kurum yoklama memurlarının davacıya ait adreste yaptıkları tespit üzerine düzenledikleri rapor doğrultusunda, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle bağlanan ölüm aylığının kesildiği, uyuşmazlık konusu yetim aylığının iptali işlemi 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra gerçekleşmiş olduğundan anılan Kanunun Geçici 1.maddesinin uygulanamayacağı-
Davacıya ölen babasından yetim aylığı bağlandığı, kurum yoklama memurlarının davacıya ait adreste yaptıkları tespit üzerine düzenledikleri rapor doğrultusunda, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle bağlanan yetim aylığının kesildiği anlaşıldığından, mahkemece yapılması gereken iş, davalı ile boşandığı eşinin fiili beraberliğinin ortaya konulması amacıyla ilgili nüfus müdürlüklerinden boşanan eşlerin adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilerek kayıtlı yerleşim yerlerinin saptanması, bu yerler yönünden yeniden, geniş kapsamlı ve dava konusu döneme ilişkin olarak emniyet müdürlüğü/jandarma komutanlığı araştırmasının yapılması, görev yapan anılan mahalle/köy muhtar ve azalarının tümünün tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulması, ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiğinin saptanması, seçmen bilgi kayıtları getirtilmesi, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adreslerin dikkate alınması, boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğini ortaya konularak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalının ödeme savunmasına karşı bu ödemenin başka borç için yapıldığını beyan etmesi sebebiyle ispat yükünün yeniden davacıya düşmekte olduğu somut olayda, davacının başka borç ilişkisini ve varlığını ispat etmesi gerektiği-