Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemi-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemleri- Ödeme belgesi borcu söndüren belge niteliğinde olduğundan, savunmanın genişletilmesi olarak değerlendirilemeyeceği ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği- Mahkemece davalı tarafça dosyaya sunulan söz konusu adi yazılı belgenin taraflardan da sorulmak suretiyle değerlendirilerek ve süresinde itiraz edilmeyen ödeme emrinde talep edilen aylar ve kira miktarı baz alınmak suretiyle takibe konu kira alacağının ödenip ödenmediği tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davacı alacaklının icra takibi ile 2016 yılı bakiye kira alacağı ve fer'ilerine ilişkin talepte bulunduğu, borçlunun itirazında kiracılık ilişkisine karşı çıkmayarak borca itiraz ettiği, bu durumda takibin kira alacağına ilişkin olduğunun kabulü ile itirazın İİK 269/2 ve 269/b maddeleri koşullarında değerlendirilmesi gerekirken sadece İİK 68. madde koşullarında değerlendirme yapılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesinin yerinde olmadığı-
Başlatılan takip ile yazılı kira sözleşmesine dayanıldığı ve davalı borçlunun, takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye ve sözleşmedeki imzasına karşı çıkmadığının anlaşılmasına göre İİK.’nun 269/2 maddesi gereğince kira ilişkisinin kesinleştiği- Davacı alacaklının, kesinleşen yazılı kira sözleşmesi uyarınca İcra Mahkemesi’nden itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerinde bulunabileceği- Davalı kiracının, kiranın ödendiği veya sair bir sebeple istenemeyeci iddialarını İİK.’nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak zorunda olduğu-
8. HD. 11.06.2018 T. E: 2017/9447, K: 13963-
İcra takibine vaki itirazın kaldılması ve tahliye talebine-
Davalı kiracının borcu bulunmadığının İİK 269/c, 1 maddesinde belirtilen belgelerden biriyle ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği; ancak davalının, itirazında zamanaşımı def'inde bulunduğu- Mahkemece, zamanaşımı iddiası üzerinde durularak, takip tarihinden itibaren geriye doğru ancak beş yıllık kira alacağının tahsili istenebileceği gözetilip; belirlenecek kira alacağı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin gerektiği-
Kiraya verenlerden birinin sözleşmedeki kira bedelinden payına düşen kısmın tahsili için icra takibi yapmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, ancak kiraya verenlerin birden fazla olması halinde her alacaklı kendi payına düşen kira alacağının tahsili için takip yapabileceği ve dava açabileceği, kira sözleşmesinde kiraya verenler M.K. ve N.Ç. olmasına rağmen M.K.'nın tek başına tüm kira alacağı için takip başlattığı ve tek başına dava açtığı, sözleşmede kira bedelinin sadece M.K’nın banka hesabına ya da kendisine ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığı gibi kira bedelinin kime ne kadar ödeneceğine dair de bir hükmün bulunmadığı, bu durumda ise kira bedelinin kiraya verenlere eşit oranda ödeneceğinin kabulü gerekeceği, mahkemece davacı alacaklının kendi payına düşen kira alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatabileceği ve itirazın kaldırılmasını talep edebileceği değerlendirilmeden alacağın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasının doğru olmadığı-
İfa zamanının taraflarca kararlaştırıldığı hallerde belirlenen süreden önce borcun muaccel olmayacağı-
Dosya içerisinde yer alan banka hesap hareketlerinden davalı borçlunun takipten sonra davadan önce 30.12.2014 tarihinde 6.500,00 TL kira ödemesi yaptığının görüldüğü, davacı vekilinin gerek dava dilekçesinde gerekse 16.12.2015 tarihli celsede yapılan ödemeyi kabul ettiği, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceği, bu durumda mahkemece 30.12.2014 tarihli toplam 6.500,00 TL ödeme nazara alınarak kalan kira alacağı ve ferileri yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davadan önce yapılan ödemeler dikkate alınmadan toplam alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına ve icra inkar tazminatına karar verilmesinin doğru olmadığı-