Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin davada, mahkemece, itirazın kaldırılmasına karar verilen alacak miktarı hesaplattırılarak açıkça belirtilmek suretiyle hüküm kurulması gerektiği aksi halde , hükmün infaz kabiliyetinin bulunmayacağı-
İtiraz süresinde değilse, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ve bu durumda alacak yönünden takip kesinleşmiş olup, davacının itirazın kaldırılması talebinde bulunmasında hukuki yararı bulunmadığı- Kiraya verenin vefatı halinde, mirasçılardan birinin tek başına tahliye davası açamayacağı-
20.08.2012 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı; sözleşmede aylık kira bedeli 14.000,00 TL olarak belirlenmiş ve her ayın ilk 5 gününde ödeneceği kararlaştırılmış olmasına rağmen sözleşmenin özel şartlar 6 maddesinde, “Kiracı kontrat bitiminde kira bedelini yıllık TEFE-TÜFE ortalaması oranında artışını şimdiden kabul eder” düzenlemesi yer almakla birlikte, ayrıca sözleşmeye elle eklenen 23.madde ile “6.maddede belirtilen kira artışı her iki tarafın anlaşması ile yıllık % 8 olarak artışı kabul edilmiştir” şartına yer verildiği taraflar arasındaki ihtilafın, sözleşmenin 6. ve 23. maddelerindeki artış şartının hangi tarihten itibaren geçerli olduğu olayda sözleşmede artışın sözleşmenin bitiminden itibaren yapılacağı belirtildiğine göre bu artışın sözleşme süresinin, yani 5 yılın bitiminden itibaren 20.08.2017 tarihinde başlayan dönem kira bedeli için uygulanacağı-
Dava tarihinden önce yapılan ödeme mahsup edilmek sureti ile sonuca gidilmesi gerektiği- Davalı borçlu lehine itirazında haklı çıktığı miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesinde muacceliyet koşulunun davalı kiracının sıfatı ve kiralananın niteliğine göre değerlendirileceği- Mahkemece, kira ödemelerinin yapıldığı kiraya verene ait hesap ekstresinin, sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren ödemeleri gösterir şekilde getirtilip incelenerek, sonucuna göre ilişkin ödenmeyen kira artış farkı ve eksik ödenen kira alacağı bulunup bulunmadığının tespiti gerekeceği-
Ödeme belgesinin yargılamanın her aşamasında sunulabileceği, borcu söndüren nitelikte belgelerin savunmanın genişletilmesi kasamında değerlendirilemeyeceği-
Borca itiraz eden davalının 2015 yılı K. ayı kira bedelini ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK'nin 269/c maddesindeki belgelerle ispat etmesi gerekeceği, davalı borçlu İİK'nin 269/c maddesinde belirtilen makbuz ve belgelerden biri ile itiraz ettiği 2015 yılı K. ayı kira bedelini ödediğini kanıtlayamadığına göre, mahkemece 2015 yılı K. ayı kira alacağı yönünden davanın kabulü ile tahliyeye karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının tahliye talebi olan ilk davasına, itirazın kaldırılması davasını ıslah yoluyla ekleyemeyeceği- Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamayacağı-
Ödeme belgesinin borcu söndüren belge niteliğinde olduğundan, savunmanın genişletilmesi olarak değerlendirilemeyeceği, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği, bu durumda mahkemece dosyada mevcut temlik öncesi kira bedeli açıklaması ile yapılan ödeme belgeleri üzerinde durularak, söz konusu ödemelerin dava konusu taşınmaza ilişkin olarak yapılıp yapılmadığı hususunda tarafların beyanı da alındıktan sonra, yapılan ödemelerin takibe konu aylar kirasına ilişkin olup olmadığı araştırılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlu şirket vekili itiraz dilekçesinde, sözleşmede bazı cadde ve sokakların kapatılması halinde ödenmesi gereken aylık kira bedelinden işletme zararının mahsup edileceğinin bildirildiğini, ancak mahsup taleplerinin kabul edilmediğini ileri sürdüğü, bu durumda kira sözleşmesi değerlendirilerek kira borcunun belirlenmesi gerektiği ve buna göre mahkemece, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davacının isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-