Borçlular, "kiralanan taşınmazın harabe bir bina olup otel ve pansiyon olarak kullanılmak üzere kiralandığını, ancak taşınmaza "tadilat, onarım ve inşaat izni" verilmediğinden taşınmazın kullanılamadığını, bu sebeple kira sözleşmesinin feshedildiğini, feshedilmiş kira sözleşmesi nedeniyle icra takibi başlatılamayacağını" belirterek borca ve takibe itiraz etmiş olduğundan, borçluların ödeme emrine itirazları, kira akdi dışındaki itirazlardan olup, "kiranın sair bir sebeple istenemeyeceğinin" İİK. mad. 269/c'de belirtilen belgelerle ispatlamalarının zorunlu olduğu- Borçluların taşınmaza tadilat, onarım ve inşaat izni verilmemesi nedeniyle kiralananı kullanamadıklarından dolayı kira sözleşmesini haklı sebeple feshettikleri iddiaları, yargılamayı gerektirdiğinden, "kira bedelinin sair bir sebeple istenemeyeceği" iddiasının İİK. mad. 269/c kapsamında ispatlanamamış olduğu ve bu nedenle, mahkemece itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi gerektiği- 6570 s. Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun ve TBK. mad. 347/1 kapsamında, konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracının, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmak suretiyle kira sözleşmesini tek taraflı olarak sona erdirilebileceği, ancak TBK. mad. 347/2 gereği, genel hükümlere göre fesih hakkının kullanabilmesi için şartların oluşup oluşmadığı yargılamayı gerektirmekte olup, bu durumun dar yetkili icra mahkemesinde irdelenemeyeceği-
Davacı tarafça karara karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süre içerisinde istinaf yoluna başvurulduğu ve gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde verildiği, bu durumda; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf dilekçesinde başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği gerekçesiyle başvurunun usulden reddine ilişkin kararının doğru olmadığı, belirtilen sebeple; davacının istinaf başvurusunun süresinde kabul edilip, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Kiralananı satın alan davacı, TBK. mad. 310 uyarınca önceki malik kiralayanın haklarına halef olmuş ise de, bunun için öncelikle kiralananı satın aldığı ve kira paralarının bundan sonra kendisine ödenmesine yönelik ihtar göndermesi gerektiğinden ve davacı tarafından davalıya iktisaptan sonra kira bedellerinin kendisine ödenmesi hususunda usulüne uygun tebliğ edilmiş ihtar gönderilmediğinden (tebligat, muhatabına tebliğ edilemeden iade edildiğinden),  davalı tarafından önceki malike yapılan ödemelerin geçerli olduğu- Borçlu kiracı takibe dayanak yapılan kira sözleşmesine itiraz etmekle birlikte, imzasını açıkça inkar etmediğinden, İİK. mad. 269/2 gereğince, kira ilişkisi ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerektiği- Takibe dayanak kira sözleşmesinde kira bedeli aylık belirlenip, "kira bedeline ÜFE ve TÜFE ortalaması oranında artış yapılacağı" kararlaştırıldığına göre, davalı borçlunun, kira sözleşmesine göre kiranın ödendiğini veya  istenemeyeceğini İİK. mad. 269/c'de belirtilen belgelerle kanıtlaması gerektiği- Ödeme dekontlarına göre takibe konu aylar kira bedelinin eski maliklere 10.000,00 TL olarak ödendiği anlaşıldığından, davalı kiracı tarafından eski maliklere yapılan ödemelere ilişkin ödeme belgeleri bankadan istenerek ve önceki maliklere davaya konu kira alacakları bakımından yapılan tüm ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı icra takibine itirazında borcu olduğunu kabul ettiğinden, mahkemece icra takibinde itiraza uğrayan kısım yönünden değerlendirme yapılarak sonucuna göre itirazın kaldırılmasına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafından başlatılan takip ile 2012 yılı Ocak ayından 2014 yılı Aralık ayına kadar kira farkı alacağının faiziyle tahsilinin istenildiği, davalı borçluların itiraz dilekçesinde, alacaklı tarafa herhangi bir borçları bulunmadığını bildirerek borcun tamamına, faize ve fer'ilerine itiraz ettiği, bunun üzerine davacı alacaklının dava dilekçesi ile itirazın kaldırılmasını istediği, İİK'nin 68/son maddesinde “itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine icra tazminatına mahkum edilir.” hükmünün yer aldığı, davalılar vekili, davanın reddi istemi yanında, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini de talep ettiğinden, mahkemece davacı tarafın itirazın kaldırılması talebi reddedildiğine göre davalı tarafın tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin davada, mahkemece, itirazın kaldırılmasına karar verilen alacak miktarı hesaplattırılarak açıkça belirtilmek suretiyle hüküm kurulması gerektiği aksi halde , hükmün infaz kabiliyetinin bulunmayacağı-
İtiraz süresinde değilse, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ve bu durumda alacak yönünden takip kesinleşmiş olup, davacının itirazın kaldırılması talebinde bulunmasında hukuki yararı bulunmadığı- Kiraya verenin vefatı halinde, mirasçılardan birinin tek başına tahliye davası açamayacağı-
Dava tarihinden önce yapılan ödeme mahsup edilmek sureti ile sonuca gidilmesi gerektiği- Davalı borçlu lehine itirazında haklı çıktığı miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
20.08.2012 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı; sözleşmede aylık kira bedeli 14.000,00 TL olarak belirlenmiş ve her ayın ilk 5 gününde ödeneceği kararlaştırılmış olmasına rağmen sözleşmenin özel şartlar 6 maddesinde, “Kiracı kontrat bitiminde kira bedelini yıllık TEFE-TÜFE ortalaması oranında artışını şimdiden kabul eder” düzenlemesi yer almakla birlikte, ayrıca sözleşmeye elle eklenen 23.madde ile “6.maddede belirtilen kira artışı her iki tarafın anlaşması ile yıllık % 8 olarak artışı kabul edilmiştir” şartına yer verildiği taraflar arasındaki ihtilafın, sözleşmenin 6. ve 23. maddelerindeki artış şartının hangi tarihten itibaren geçerli olduğu olayda sözleşmede artışın sözleşmenin bitiminden itibaren yapılacağı belirtildiğine göre bu artışın sözleşme süresinin, yani 5 yılın bitiminden itibaren 20.08.2017 tarihinde başlayan dönem kira bedeli için uygulanacağı-
Kira sözleşmesinde muacceliyet koşulunun davalı kiracının sıfatı ve kiralananın niteliğine göre değerlendirileceği- Mahkemece, kira ödemelerinin yapıldığı kiraya verene ait hesap ekstresinin, sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren ödemeleri gösterir şekilde getirtilip incelenerek, sonucuna göre ilişkin ödenmeyen kira artış farkı ve eksik ödenen kira alacağı bulunup bulunmadığının tespiti gerekeceği-