Davacı tarafından 01.07.2012 tarihini takip eden yıllarda kira parasının tespiti için dava açılmadığı gibi kira sözleşmesinde de yenilenen dönemlerde uygulanacak kira artış oranının belirlenmediği; buna göre davacının tek taraflı olarak kira bedelini net 22.500 USD olarak talep etmesinde haklı bir yön bulunmadığı-
Kiralananın üst katı sözleşmeye aykırı olarak davalıya devredildiğinden davalının kullanımının fuzuli işgale dayalı olduğu-
Davacı tarafından ibraz edilen sözleşmedeki el yazısı ile yazılan ibarelerin davalı tarafça paraf edilmediğinden ,kira bedelinin kira sözleşmesine göre ödeme zamanı açıkça belli olmadığından uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektireceği-
Kira bedelinin ödenmesine ilişkin özel hüküm konulmuş ise, bu hükmün geçerli olup tarafları bağlayacağı, kira bedelinin elden peşin ödendiği iddiasının davalı tarafça İİK. 269/c maddesindeki yazılı belgelerden biriyle kanıtlanması gerekeceği-
Kira bedeli tahsili için icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine göre, davalının kısmi ödemeleri ve bilirkişi raporu dikkate alınarak 600 TL için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu Nisan ve Mayıs ayı kira bedeli olarak ödeme emrinin tebliğ edilmesi sonrasında, makbuz ile 12.446 TL'nin ödendiği davacı alacaklının da kabulünde olup, itirazın kaldırılmasına konu Nisan ayı kira bedeli ödendiğinden BK.nun 84.maddesi de gözetilerek sadece Nisan ayı kira bedelinin ferileri yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafından takibe konu edilen kira bedellerinin kendi hissesine düşen miktar mı yoksa kira bedelinin tamamına mı ilişkin olduğu dosya kapsamından anlaşılamadığından, davacıya alacağın mahiyetinin açıklattırılması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
.İtirazın kaldırılmasına karar verilmeden temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilmemesi gerekeceği-
Davalı ile düzenlenmiş yazılı kira sözleşmesi bulunmamasına, davalı da icra takibindeki sözlü akit başlangıcı olan 10.02.2010 tarihine karşı çıktığına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın dar yetkili icra mahkemesinde çözümlenemeyeceği-
Davalının dava açıldıktan sonra taşınmazı tahliye ettiğini bildirdiği, davacının da kiralananın tahliye edildiğini kabul ettiği, bu hukuki olgu doğrultusunda kiralananın tasarruf hakkı davacı kiralayana geçmiş olup mahkemece tahliyeye ilişkin davanın konusuz kaldığının kabulü ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-