Kefilin sorumluluğu sözleşme bitim tarihine kadar olup, yenilenen dönemde doğan kiradan sorumlu olmayacağı-
Davadan önce asıl alacak ve faizi ödendiğinden icra inkar tazminatına karar verilmemesi gerekeceği-
Borçlu davalı tarafından kendisi hakkında kira alacaklarının tahsili için yapılan icra takibinden önce, istenen aylar kira paralarının muhtırada belirtilen, ipotekli taşınmaz malikinin borçlu olduğu ve ipoteğin paraya çevrilmesi talep edilen icra dosyasına ödendiği, yapılan bu ödeme ile birlikte kiracı kiralayana olan borcunu ödemekten kurtulmuş olup mahkemece kira borcu ödendiğinden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece şikayete konu taşınmazın son tapu kayıtları celp edilerek bu yerdeki hisse çoğunluğu malikinin kim olduğu, şirktin taşınmaz üzerinde hakkı bulunup-bulunmadığının tespit edilmediği, zira hisse çoğunluğuna sahip olan mülkiyet sahibinin taşınmazı kiraya verme yetkisi bulunduğu gibi tahliye işleminin durdurulmasını talep hakkının da bulunduğu, o halde mahkemece; yeterli araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Ödenmeyen kira parasının tahsiline yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin uyuşmazlıkta davalılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının yerinde olmadığı-
6352 Sayılı Yasa ile değiştirilen 2004 Sayılı İcra İflas Kanun'unun geçici 10. maddesinde; "bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edileceğinin" düzenlenmesine göre kabul edilen asıl alacak miktarı olan 245.247,00 TL üzerinden %40 (şimdi %20 ) oranında icra inkar tazminatı takdir edilmesi gerekeceği-
İflasın ertelenmesi kararının verilmesinden sonra borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı, öncesinde başlamış bir takip varsa, başlayan takiplerin duracağı, iflasın ertelenmesi veya tedbir kararının verilmesinden önce başlatılan takip nedeniyle açılan itirazın kaldırılması, itirazın iptali ya da menfi tespit davalarına iflasın ertelenmesi (ya da tedbir) kararının etki etmeyeceği ancak, açılan bu davaların sonunda verilen ilamların infazını engelleyeceği- Tedbir kararının kapsamının sınırlandırılmasından sonra davalı hakkında icra takibinin başlatıldığından, mahkemece işin esasının incelenmesi gerektiği-
Davacılar, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla her iki davalı aleyhine icra takibi başlatmış, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmesinden sonra davalı borçlu kiracı tarafından borca itiraz edilmiş ise de diğer borçlu kefil tarafından borca itiraz edilmemiş olup, kefil borçlu yönünden itirazın kaldırılması isteminde hukuki yarar bulunmadığı-
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararlara göre tedbirden sonra doğan kira alacakları yönünden takip yapılmasına imkan verildiği, sözleşmeye göre alacak likit ve muayyen olduğu anlaşıldığından mahkemece işin esasının incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinin tahliye kararının infazı için kesinleşmesinin beklenmesi gerekmez ise de kararın borçlunun yokluğunda verilmesi nedeniyle tahliye işleminin, gerekçeli kararın borçluya tebliği tarihinden itibaren İİK'nun 269/c madde son fıkrasında belirtilen müddetin dolmasından önce yapılması nedeniyle usulsüz olduğu-