Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararlara göre tedbirden sonra doğan kira alacakları yönünden takip yapılmasına imkan verildiği, sözleşmeye göre alacak likit ve muayyen olduğu anlaşıldığından mahkemece işin esasının incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinin tahliye kararının infazı için kesinleşmesinin beklenmesi gerekmez ise de kararın borçlunun yokluğunda verilmesi nedeniyle tahliye işleminin, gerekçeli kararın borçluya tebliği tarihinden itibaren İİK'nun 269/c madde son fıkrasında belirtilen müddetin dolmasından önce yapılması nedeniyle usulsüz olduğu-
İcra mahkemesinin ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamayacağı-
6098 sayılı TBK.'nun kiraya verenin borçları başlıklı 301.maddesinde; "kiraya veren, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Bu hüküm, konut ve çatılı iş yeri kiralarında kiracı aleyhine değiştirilemez. Diğer kira sözleşmelerinde ise, kiracı aleyhine genel işlem koşulları yoluyla bu hükme aykırı düzenleme yapılamaz" hükmü ve taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri karşısında, davalının itirazı ve savunmasının kiraya verenin yasanın emredici hükümlerine aykırı davranışı ve kiralananın teslimine yönelik olduğu gözetildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiği-
Şahsi hak niteliğindeki kira hakkının mülkiyet hakkının devri ile birlikte ortadan kalkacağı, bu nedenle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kiracının kural olarak anahtar teslim tarihine kadar gerçekleşen kiralardan sorumlu olduğu-
İcra inkar tazminatına, görülen davada hükmedilmesi gerektiği, bu tür tazminatın ayrı bir dava ile istenemeyeceği-
Ödeme süresi beklenilmeden henüz temerrüt oluşmadan açılan tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kiralanana ait anahtarın teslim edildiğinin kiracı tarafından yazılı belge ile kanıtlanması gerekse de davacının, kiralananın kapısı çilingir vasıtasıyla açılarak taşınmaz içinde yaptırdığı tespit ile kiralananı teslim aldığının kabulü gerekeceği-
Davalı davaya konu kira alacağının ödendiğine ilişkin bir belge sunmadığı gibi mahsuplaşmaya ilişkin bir itirazının da ya da savunmasının bulunmadığı, bu nedenle mahkemece davanın kabulü ile İİK.269/a maddesi gereğince temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken, yapılan re'sen değerlendirme ile dayanak taşınmaz satışına ilişkin sözleşme hükmü uyarına satış bedelinden kira borcunun mahsubu sonucu borç bulunmadığından bahisle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-