6352 Sayılı Yasa ile değiştirilen 2004 Sayılı İcra İflas Kanun'unun geçici 10. maddesinde; "bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edileceğinin" düzenlenmesine göre kabul edilen asıl alacak miktarı olan 245.247,00 TL üzerinden %40 (şimdi %20 ) oranında icra inkar tazminatı takdir edilmesi gerekeceği-
İflasın ertelenmesi kararının verilmesinden sonra borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı, öncesinde başlamış bir takip varsa, başlayan takiplerin duracağı, iflasın ertelenmesi veya tedbir kararının verilmesinden önce başlatılan takip nedeniyle açılan itirazın kaldırılması, itirazın iptali ya da menfi tespit davalarına iflasın ertelenmesi (ya da tedbir) kararının etki etmeyeceği ancak, açılan bu davaların sonunda verilen ilamların infazını engelleyeceği- Tedbir kararının kapsamının sınırlandırılmasından sonra davalı hakkında icra takibinin başlatıldığından, mahkemece işin esasının incelenmesi gerektiği-
Davacılar, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla her iki davalı aleyhine icra takibi başlatmış, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmesinden sonra davalı borçlu kiracı tarafından borca itiraz edilmiş ise de diğer borçlu kefil tarafından borca itiraz edilmemiş olup, kefil borçlu yönünden itirazın kaldırılması isteminde hukuki yarar bulunmadığı-
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararlara göre tedbirden sonra doğan kira alacakları yönünden takip yapılmasına imkan verildiği, sözleşmeye göre alacak likit ve muayyen olduğu anlaşıldığından mahkemece işin esasının incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinin tahliye kararının infazı için kesinleşmesinin beklenmesi gerekmez ise de kararın borçlunun yokluğunda verilmesi nedeniyle tahliye işleminin, gerekçeli kararın borçluya tebliği tarihinden itibaren İİK'nun 269/c madde son fıkrasında belirtilen müddetin dolmasından önce yapılması nedeniyle usulsüz olduğu-
İcra mahkemesinin ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamayacağı-
6098 sayılı TBK.'nun kiraya verenin borçları başlıklı 301.maddesinde; "kiraya veren, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Bu hüküm, konut ve çatılı iş yeri kiralarında kiracı aleyhine değiştirilemez. Diğer kira sözleşmelerinde ise, kiracı aleyhine genel işlem koşulları yoluyla bu hükme aykırı düzenleme yapılamaz" hükmü ve taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri karşısında, davalının itirazı ve savunmasının kiraya verenin yasanın emredici hükümlerine aykırı davranışı ve kiralananın teslimine yönelik olduğu gözetildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiği-
Şahsi hak niteliğindeki kira hakkının mülkiyet hakkının devri ile birlikte ortadan kalkacağı, bu nedenle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kiracının kural olarak anahtar teslim tarihine kadar gerçekleşen kiralardan sorumlu olduğu-
İcra inkar tazminatına, görülen davada hükmedilmesi gerektiği, bu tür tazminatın ayrı bir dava ile istenemeyeceği-