İcra takibi, itirazın kaldırılması ve şikayet davası, takip hukukuna ilişkin işlemler olup icra mahkemesi kararlarının genel mahkeme için kesin hüküm oluşturmayacağı, davacı, seçimlik hakkını kullanarak genel hükümlere göre Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtığına göre, yazılı ihtar yerine geçen ödeme emrinin tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Sözleşmenin ikinci sahifesindeki üç satırlık boş bölüme ''Not on yıllık 60.000 lira alındı peşin ödendi alacağım yoktur. S.Ç.'' ifadesine yer verilmiş ise de matbu kısma sonradan el yazısı ile ilave edilen bu ifadenin altının kiralayan tarafından imza edilmediği, davacı alacaklı bu ibarenin bilgisi dışında yazıldığını,davalı borçlu da on yıllık kira bedelini peşin ödediğini iddia ettiklerine göre bu hususun dar yetkili icra mahkemesinde çözümlenemeyeceği-
Kiraya verenin kiralananı teslim almaktan kaçınması durumunda kiracının mahkemeye müracaatla tevdi mahalli tayini, suretiyle teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olması gerekeceği-
İtirazın kaldırılması isteminde,d avalı icra takibine itirazında “kira borcunun 13.500.00 TL lik kısmını, faizin ise 2.375.00 TL lik kısmını kabul edip belli bir rakam bildirerek kalan kısmına itiraz ettiğinden borcun 13.500 TL lik faizin ise 2.375 TL lik kısmını kabul ettiği anlamına geleceği-
İcra Mahkemesi adli yargı kolunda yer alan özel bir mahkemedir. Takip hukukuna yönelik şikayet, itiraz ve itirazın kaldırılmasına yönelik başvurular hakkında kabul veya red kararı verebileceği, görevsizlik kararı vermemesi gerekeceği-
Davalı borçlunun itirazında, kira sözleşmesindeki imzasını inkar etmemiş olması nedeniyle, dayanak kira sözleşmesinin İİK. 269/b maddesinde yazılı nitelikte bir belge olduğunun anlaşılması karşısında, davalı borçlunun itirazında belirtilen sebeplerle kira parasının istenemeyeceğini, İİK. 269/c maddesi gereğince noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmesi gerektiğine göre olayda yargılamayı gerektiren bir durum olmadığı-
Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğünün, kiracıya ait olması gerekeceği-
İİK’nun 269/a maddesi uyarınca tahliye istemine ilişkin davada, davalı borçlu takip konusu borcu kısmen kabul etmiş olduğundan takip kabul edilen bu kısma ilişkin kesinleşmiş olup, davalı kabul edilen 850 TL'yi İİK 269/c maddesinde sayılı belgelerden biriyle ödediğini de kanıtlayamadığına göre Mahkemece davanın kabul edilip tahliye kararı vermesi gerekeceği-
Kiralananın boşaltıldığının kabul edilebilmesi için terk edilmesi yeterli olmayıp anahtarlarının da kiralayana teslim edilmesi gerekeceği, anahtar teslimi hukuki işlemin içerisinde yer alan bir maddi vakıa olmakla birlikte sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan yıllık kira miktarına göre yazılı delille kanıtlanması gerekeceği-
Davacı takibe konu kira alacağına ilişkin yapılan ödemenin takip talebi ile aynı gün, fakat takip saatinden sonra yapıldığını belirterek borcun zımnen kabul edilmiş olduğunu belirtmiş ise de, itiraz borcun tamamına yönelik olduğundan, haksız itiraz edilen kısıma yönelik olarak itirazın kaldırılması talep edilmeden takibe devam edilemeyeceği, icra mahkemesinden kiralananın tahliyesi istenemeyeceği-