Borçlunun itirazı kira akdi dışındaki sebeplere dayalı olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın İİK’nun 269/c maddesi çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği-
B.K.nun 486.maddesi uyarınca adi kefilin borçtan sorumlu tutulabilmesi için kefalet akdinden sonra borçlunun iflas etmesi veya hakkında takibat icra olunup da alacaklının hatası olmaksızın semeresiz kalması yahut borçlu aleyhinde Türkiye’de takibat icrasının imkansız hale gelmiş olması gerekeceği-
Taşınmaza 7/8 oranında malik olan kişilerin kararlaştırılan kira bedelinin, 7/8’inin ödenmesi için icra takibinde bulunabilecekleri-
Davanın, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlığın bulunmadığı, kiralananın anahtar teslimi gerçekleşmediği sürece fesih bildiriminin salt kira ilişkisini sona erdirmeye yeterli olmadığı, mahkemece dosyadaki kiralananın anahtarının kargo ile teslim edildiğine ilişkin teslim belgesi ve ilgili evrak üzerinde durularak, kiralanan depo anahtarının kiralayana teslim edildiği tarih tespit edilip, tespit edilen tarih tahliye tarihi olarak kabul edilerek, tahliye tarihine kadar olan kiralar yönünden itirazın kaldırılmasının gerekeceği-
Tahliye tarihinden sonraki döneme ilişkin kira alacağının varlığı yargılamayı gerektirdiğinden, reddedilen miktar yönünden davalı lehine icra inkar tazminatına karar verilemeyeceği-
Davalı kiracının yasal süresinde takibe itiraz etmesi üzerine icra takibi durmuş olup; itiraz kaldırılmadan ya da iptal edilmeden tahliyeye karar verilemeyeceği-
İtirazın Kaldırılması ve Tahliye isteminde, yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan kısım yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kefilin uzayan dönemde de kefaletinin devam edeceğine ilişkin şartın geçersiz olduğu, kefilin sorumluluğunun sözleşmede belirlenen süre ile sınırlı olup kira sözleşmesini aşan kısımdan sorumlu tutulamayacağı-
Davacının yaptığı icra takibinin takip talepnamesinde takip yollarının bulunduğu sütunda haciz isteminin yanında tahliye isteminin bulunmamasının takibi geçersiz hale getirmeyeceği-
Kiralananın teslim tarihinden sonraki aylara ilişkin isteği makul süre kira alacağına ilişkin olup, yargılamayı gerektirdiğinden, bu tarihten sonraki isteğin reddi gerekeceği-
