Davalı kiracı şirkete usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmediğinden, ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacağından, davalı şirkete karşı açılan dava ile itirazın kaldırılmasının istenemeyeceği-
İtirazın kaldırılması istenmeden İİK.nun 269/c gereğince tahliyeye karar verilemeyeceği-
İtirazın kaldırılması ve % 40 (şimdi %20) icra tazminatı istemi-
Kira sözleşmesinde öngörülen cezai şartın gerçekleşip gerçekleşmediği (talep edilebilip edilemeyeceği) yargılama yapılarak çözümleneceğinden, bu uyuşmazlığın dar yetkili icra mahkemesinde çözümlenemeyeceği (ilamsız takip konusu yapılamayacağı, alacaklı-kiralayanın bunun için mahkemede dava açıp ilam alması gerekeceği)-
Davalının bankaya ödemiş olduğu son kira bedellerinin davalı tarafından kabul edilmesi takibe konu aylar kirasının ödendiği anlamına gelmeyeceği gibi bankaya yapılan ödeme sonucu düzenlenen dekontun BK.nun 88. maddesinde belirtilen makbuz niteliğinde olmadığı-
Alacaklı-kiralayanın “dava dilekçesi”nde “takip dosyasındaki alacağında tahsilini” istemiş olmasının, “itirazın kaldırılması” isteği olarak değerlendirilmesi gerekeceği-
Borçlu-kiracının kira ilişkisine ve kira sözleşmesindeki imzasına açıkça çıkmamış olması halinde, İİK.’nun 269/II. maddesi gereğince kira sözleşmesini kabul etmiş sayılacağı-
“Kiralananın kullanıma uygun halde teslim edilmediğine ilişkin savunmanın icra yargılamasında dinlenme kabiliyeti bulunmadığı, bu haliyle uyuşmazlığın yargılamayı gerektirir bir yönü bulunmadığından, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın kaldırılması isteminde, kira başlangıç tarihinden tahliyenin gerçekleştiği tarihe kadar olan kira alacakları yönünden uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmeyeceği-