“Kiralananın kullanıma uygun halde teslim edilmediğine ilişkin savunmanın icra yargılamasında dinlenme kabiliyeti bulunmadığı, bu haliyle uyuşmazlığın yargılamayı gerektirir bir yönü bulunmadığından, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın kaldırılması isteminde, kira başlangıç tarihinden tahliyenin gerçekleştiği tarihe kadar olan kira alacakları yönünden uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmeyeceği-
Davalı borçlu itirazında kira aktindeki imzayı inkar etmediğinden ve aylık kira bedellerine karşı çıkmadığından, kira ilişkisinin ve takip talebinde istenen miktarın kesinleştiği, davalının ödemesini İİK.nun 269/c maddesindeki belgelerle kanıtlaması gerekeceği-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde, borç yenilemesi ve yenileme sonucu verilen bonoların yeni bir takibe konu yapılması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı, asıl alacak ile işlemiş faizin davalı kiracıdan tahsilini talep etmiş, davalı icra takibine konu edilen bir kısım aylar kira paralarını ödediğini ileri sürdüğüne göre uyuşmazlık konusu döneme ait banka hesap özeti getirtilerek üzerinde inceleme yapılması bir ödeme varsa yapılan bu ödemelerin mahsubundan sonra kalan miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
1.1.2010 tarihinden sonra ise yenilenen bir yıllık dönem taraflar arasında başlayacağından ve icra takibi 22.12.2009 tarihinde yapıldığından 2010/Ocak ayı kirasının istenebilir halde olmadığı, bu nedenle, davacılar tarafından, sözleşmenin 19. maddesindeki muacceliyet şartı gereği dönem bitiminden sonraki 2010/Ocak,Şubat,Mart ayları kiralarının takibe konu edilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, takibe konu aylardan 2011 yılı Temmuz ayı kira bedelinin ödendiğinin kanıtlanması sebebiyle, bu ayın talep edilen alacaktan mahsup edilerek, bakiye alacak üzerinden itirazın kaldırılması ve takibin devamına karar verilmesi gerekirken, davacının dava dilekçesindeki kabulü gözönünde bulundurulmadan, takibe konu tüm alacak miktarı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Taraflar arasında yargılaması yapılan ve 03/11/2008 tarihinde kesinleşen, Bakırköy 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/185 Esas-2008/87 Karar sayılı kira tespit kararı ile taraflar arasında düzenlenen 1.1.2003 başlangıç tarihli, halen ayakta olan sözleşmeye değer verilerek davalının savunmasında geçen sözleşme kabul edilmemiş ve 1.1.2007 tarihinden geçerli olmak üzere, aylık kira bedelinin 6.650.TL olarak tespitine karar verildiği, davacı da, verilen bu tespit kararı gereğince belirlenen aylık kira bedeline göre davalı aleyhine icra takibi başlattığı, bu durumda mahkemece, 1.1.2003 başlangıç tarihli sözleşme ile kira tespit dava dosyasına değer verilerek işin esasının incelenmesi ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, davalı tarafça ibraz olunan sözleşmeye değer verilerek davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davalının kira sözleşmesinde kararlaştırılan TÜFE oranında artış yapmaksızın ödeme yaptığı ve açıkça kira miktarına itiraz ettiği anlaşıldığından, mahkemece, takibe konu dönemlerde, TUİK'in 12 aylık Tüketici Fiyat Endeksi ortalamasına göre, artış miktarı denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edilerek, bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-